Medya Midas

İki milyon yıllık tarihin içinde yolculuk: "British Müzesi" eserlerini dünyayla paylaşıyor

SANAT

Günümüzde yaklaşık olarak 7 milyon nesneyi himayesinde bulunduran British Müzesi, Lewis Chessmen ve kedi mumyaları, Elgin Mermerleri ve Akrapolis'teki Athena Tapınağı'ndan bazı eserler ile başka önemli parçaları ziyaretçiler için ulaşılabilir hale getirdi. 

Günümüzde yaklaşık olarak 7 milyon nesneyi himayesinde bulunduran British Müzesi, Lewis Chessmen ve kedi mumyaları, Elgin Mermerleri ve Akrapolis'teki Athena Tapınağı'ndan bazı eserler ile başka önemli parçaları ziyaretçiler için ulaşılabilir hale getirdi. 

British Müzesi çevrimiçi ortamda, dört buçuk milyon nesneye erişim kolaylığı sağlamayı sürdürüyor. 

Eserlerin yüksek çözünürlüklü görüntüleri hem büyütülebiliyor hem de ayrıntılı olarak incelenebiliyor. Bu olanak sayesinde çevrimiçi ortamda ziyaretçiler eserlere detaylı bir şekilde bakabilme imkanını yakalıyor.

British Müzesi sanatseverleri, insanoğlunun yarattığı en eski nesnelerden çağdaş sanatçıların eserlerinin yer aldığı koleksiyonda büyük bir yolculuğa çıkarıyor. 

En önemlisi zamanın ötesine geçen büyüleyici hikayeleri ortaya çıkaran koleksiyonlar hakkında bilgi sahibi olunabiliyor ve eserlere British Müzesi'nin internet adresinden ulaşılabiliyor. 

British Müzesi nedir?

British Müzesi, İngiltere’nin göz bebeklerinden bir tanesi olan, geçmiş zamanları günümüze getiren çeşitli sayılardaki objelerin, yapıtların ve tarihi kalıntıların sergilendiği özel bir müze olarak bilinmektedir. Roma Mısır ve Yunan kültürüne ait eserlerin bulunmasının yanı sıra İngiltere’nin en büyük müzesi olma ünvanına sahiptir. Günümüzde Great Russel Street adlı sokakta halka ve turistlere ücretsiz olarak hizmet vermektedir. British Müzesinde eser sayısının fazla olmasının yanı sıra daha rahat şekilde sergilenmesi ve korunmasını sağlanmak için zaman içerisinde çeşitli bölümlere ayrılmıştır.

Müzenin tarihçesi 

Günümüzde yaklaşık olarak 7 milyon nesneyi himayesinde bulunduran British Müzesinin halka açılış tarihi 15 Ocak 1759 olarak kayıtlarda yer almaktadır. Dünya çapında üne sahip müzenin yaratılmasında en etkili olay İngiliz halkından soylular tabakasında olan aristokrat natüralist, koleksiyoncu ve doktor gibi ünvanlara sahip Sir Hans Slome’un(1660- 1753) ölümü olmuştur. Onun ölümü ile yeni bir süreç başlamıştır. Yaşadığı süre içerisinde kendisinin sahip olduğu yaklaşık olarak 69,352 parçalık bir sanat koleksiyonu devlete miras olarak kalmıştır. Bu rakamın fazla olması devlet adamlarını bir müze oluşturmaları için teşvik etmiştir.

Edward ve Robert Harley adındaki Oxford kontlarına ait el yazması kütüphanesi ile Sir Robert Bruce Cotton’ın (1571- 1631) bağışladığı el yazmaları, sikkeler ve antikalarda bu koleksiyona katılarak genişletilmiştir. Zamanın kralı olan II. George’nin kütüphanesini 1757 yılında hediye etmesinin ardından iki sene sonra Bloomsbury’deki Montagu House’da tasarımını Sir Robert Smirke’nin yaptığı müze halka açılmıştır.

Müzenin yer aldığı bina Montagu House 1675’de soylu sınıfından Robert Hooke tarafından yaptırılmıştır. Müzenin sahip olduğu eserlerin çoğu hediye, miras ve satın alma yoluyla elde edilmesinin yanında kaçırılma yolu ile de oldukça çok sayıda esere sahip olunmuştur.
Yıllar geçtikçe eser sayısını çoğaltan müze 1772 yılına gelindiğinde İtalya tarafından gönderilen Antik Yunan vazo parçalarının gelişiyle binaya sığılamadığı fark edilmiş ve yeni arayışlar içerisine girilmiştir. İngiliz hükümetinden Sir Robert Smirke ana binaya eklemeler yapmıştır. Dönemimize en yakın tarihte yapılan değişiklik olarak 1993’de planlanan Kraliçe ‘Elizabeth II Great Court’’ adı verilen Norman Foster ve ortakları tarafından yapılan 8000 metre karelik cam çatıya sahip kısmın 2000 yılında açılmasıdır. Üstlendiği görev; çok sayıdaki sergi galerilerini yeni düzenlemeler ile birbirlerine bağlayarak iç düzeni sağlamaktır. Burası aynı zamanda British Müzesi merkezinde yer alan okuma odalarını örtmektedir. Mimari açıdan Louvre Müzesi’nde yer alan piramide benzetilmektedir.

Müzede yer alan eserlerden bazıları 

Saymakla bitiremeyeceğimiz eserlere sahip müze içerisinde; Dünya harikalarından sayılan Bodrum Halikarnas Mozolesini, Nemrut Heykellerini, Atina’dan Londra’ya Lord Thomas Bruce Elgin tarafından götürülen Elgin(Parthenon) Mermerlerinin yanı sıra iki metre yüksekliğinde 50 cm genişliğindeki heybetli bir görünüme sahip Asur Kara Dikilitaşını, Orta Doğu galerisi içerisinde sergilenen Rosette Taşını, en çok ilgi gören bölümlerden olan etnografi galerisindeki mumyaları, Ortaçağ dönemine ait 78 parçalık Lewis Satranç figürlerini Ain Sakhri’yi ve saymakla bitiremeyeceğimiz birçok eseri görebiliriz. British Libary 1977 yılında Sir Colin St John Wilson tarafından yaptırılan mimari müzenin dışında camdan dev bir tavana sahip olarak konumlanmaktadır. Farklı ülkelere ait çeşitli dillerde içerikler bulunan kütüphanede aynı zamanda okuma odaları bulunmaktadır. Dünyanın en büyük kütüphanesi olmasında diğer kütüphanelerden getirilen basılı kitapların el yazması koleksiyonlarının etkisi oldukça fazladır. 10 yıl içerisinde yapımı süren mimariyi müzenin baş kütüphanecisi Sir Anthony Panizzi tasarlamıştır.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.