Medya Midas

O heykel sergilenmek için gün sayıyor

SANAT

Türkiye’den kaçak yollarla yurt dışına götürülerek satılan “Kibele” heykeli, Frig Vadisi'ndeki müze tamamlandığında doğduğu yerde görücüye çıkacak...

Tarih öncesi dönemlerde bolluğun ve bereketin sembolü, koruyucusu olduğuna inanılan ana tanrıça “Kibele Heykeli” yaklaşık 50 yılın ardından Türkiye'ye getirilmişti. Heykel, inşaatında sona yaklaşılan ve Türkiye’nin en büyük ikinci müzesi olacak olan Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmek için gün sayıyor...

Heykel Türkiye'ye nasıl getirildi?

Bir koleksiyoncu tarafından kaçak yollarla yurt dışına çıkarılan ve İsrail'e satılan Kibele heykeli, Kültür ve Turizm Bakanlığının büyük uğraşları sonucu bulunarak geçtiğimiz yılın Aralık ayında Türkiye'ye getirilmişti. Türkiye'den 1970'li yıllarda kaçırılan bin 700 yıllık heykel, uzmanlarca milattan sonra 3’üncü yüzyıla tarihlendiriliyor.

Yapılan incelemeler neticesinde heykelin tipolojik özelliği, kullanılan mermerin cinsi, işçiliği ve yazıtından edinilen bilgiler ışığında kuvvetle Anadolu kökenli olduğu anlaşılırken, bir müzayede evinde satılmak üzere İsrail’den Amerika’ya gönderildi. Eseri yurt dışına çıkarmak üzere 2016 yılında İsrail makamlarına başvuruda bulunan İsrail vatandaşı, heykelin Anadolu kökenli olduğunu beyan etti. İsrail makamlarının eser fotoğraflarını Türkiye’ye iletmesi üzerine ise hemen takibe başlandı.

Süreç mahkemeye taşındı

Ancak eser sahibinin heykeli bir müzayede evi aracılığıyla satmak istemesi üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı, ABD makamlarından satışın durdurulmasını talep ederek sürecin yönünü değiştirdi. Eseri elinde bulunduran kişi, bu takibin ardından kendi malı olduğunu beyan ettiği heykele iyi niyetli bir alıcı olarak sahip olduğunu belirterek Amerika’da bir dava başvurusunda bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye’nin New York Başkonsolosluğu “Kibele”nin iadesi konusundaki karşı iddialarını mahkemeye taşırken, bir yandan da eserin Türkiye'ye ait olduğunu ispatlamaya yönelik çalışmalar devam etti.

Yoğun çaba gösterildi

Bu çalışmalar da yine Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlıklarının katkılarıyla gerçekleştirildi. Heykelin 1964 yılında Afyonkarahisar’da yapılan bir yol çalışmasında bulunmuş olan ve ilin müzesinde sergilenen “Kovalık Eserleri”ne tipolojik benzerliğinin İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü uzmanlarınca bilimsel raporla vurgulanması üzerine kolluk kuvvetleri koordinasyonunda Afyonkarahisar Müzesi Müdürlüğünce eserlerin çıkmış olduğu düşünülen bölgede 1960-1970’li yıllarda yaşamakta olan kişilerin bilgisine başvuruldu.

Belgeler Türkiye'yi doğruladı

Bu kişilerin kültür varlığı kaçakçılığı yaptığı adli kayıtlardan da bilinen bir şahsın 1960’lı yıllarda bölgede bulunduğunu ve köylerinde kaçak kazı yapan bir kişiden kültür varlığı satın aldığını ifade etmesi ve ifadesine başvurulan kişilerden birinin heykeli fotoğrafını görmeden tarif edebilmesi ve kaçırılan “Kibele Heykeli”ni diğer benzer heykel fotoğrafları arasından seçebilmesi, eserin Türkiye’de bulunduğunun destekleyici bir kanıtını oluşturdu. Bilimsel kanıtlar ve eserin ortaya çıkarıldığı yıllarda bölgede yaşayan görgü tanıklarının ifadeleri ile Afyonkarahisar’daki kaçakçılık olaylarına ilişkin belgeler “Kibele Heykeli”nin Türkiye’ye ait olduğunu doğruladı. Türkiye’nin hızlı ve titiz takibi sonucunda Amerika’da dava görülmeye başlamadan eser sahibi, “Kibele Heykeli”ni uzlaşmacı bir tavır göstererek Türkiye’ye iade etmeyi kabul etti.

"Dört gözle bekliyoruz"
Afyonkarahisar’da yapılmaya başlanan ve 2022 yılında tamamlanması hedeflenen yeni müze inşaatında çalışmalar devam ediyor. Kentte termal turizm bölgesi içerisinde kendine özgü mimarisiyle uluslararası nitelikteki müzelerde aranan gerekli bütün üniteleri içerisinde bulunduran yeni müze inşaatı, tamamlandığında sürekli ziyaret edilebilecek ve Türkiye’de ilk olarak en son teknolojiyle donatılacak. Müze 25 bin metrekare inşaat alanına sahip müze 3 kat ve 5 bloktan oluşuyor. Toplam da 55 bin 198 metrekare alan üzerine kurulan müze tamamlandığında Türkiye’nin ikinci büyük müzesi olacak. Yeni Müze Kompleksinin tamamlanmasıyla ülkemizin en fazla tarihi eser barındıran ilk 5 müzesinden biri olan mevcut Arkeoloji Müzesi’ndeki fiziki koşulların yetersizliği yüzünden sergilenemeyen eserler de sergilenerek ilimizin kültürel değerlerine katkıda bulunulacak.

Müzenin kentin yeni simgesi olması bekleniyor
Müzenin tamamlanması ile birlikte şu anda İstanbul’a getirilen, tarih öncesi dönemlerde bolluğun ve bereketin sembolü olduğuna inanılan Kibele heykeli de, yaklaşık 60 yıl sonra doğduğu topraklar yani ana vatanı olan Afyonkarahisar’a geri dönecek ve bu müzede sergilenecek. Yeni müzenin Afyonkarahisar’a özellikle tanıtım noktasında büyük katkılar sağlaması beklenen müze kentin simgelerinden biri olması bekleniyor.

“İnşaat çok hızlı ilerliyor”
Devam eden müze inşaatı ile ilgili İhlas Haber Ajansı’nı (İHA) açıklamalarda bulunan Vali Gökmen Çiçek, bitirildiğinde Türkiye’nin en büyük ikinci müzesi olacak inşaatta çalışmaların hızla devam ettiğini kaydetti. Vali Çiçek, “Afyonkarahisar müzesi hem konum itibariyle hem de büyüklük ve görsel güzelliği açısından bitmesini dört gözle beklediğimiz ayrı bir turizme kültürel hayata tarihsel hayatımıza ayrı bir renk katacaktır. Sadece Afyonkarahisar’ın değil ülkemiz içinde çok önemli eserlerin olacağı bir merkez haline gelecektir. Bunun ihalesi yapıldı, çok kısa süre bir süre sonra önümüzdeki sene bu zamanlarda biz müzeyi açacağımızı ümit ediyoruz. İnşaat çok hızlı ilerliyor. Şuan inşaatın içerisinde 300- 400 kişi belki aynı anda çalışma içerisinde” dedi.

Kibele heykeli de sergilenecek
Vali Çiçek, açıklamasında müzenin içerisinde hem arkeolojik eserlerin hem Afyonkarahisar’a özgü bölümler olacağını belirtti. Türkiye’nin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın büyük çabalarıyla ülkemize getiren Kibele heykelinin de anavatanını olan Afyonkarahisar’da yeni müze sayesinde sergilenebileceğini ifade eden Vali Çiçek, “Müzemizin bitmesini dört gözle bekliyoruz. İnşaatın bitmesi için sabırsızlanıyoruz özellikle Kibele heykelimizi orada sunmak için. Tarihsel anlamda zengin olduğumuz gibi aynı zamanda arkeolojik olarak da zengin bir kent olduğumuz biliniyor. Öyle zengin bir kentiz ki tarihsel anlamda geçmişimiz 8-9 bin yıl öncesine gidiyor. Bu yüzden elimizde çok sayıda eser var. Müze bittiğinde Türkiye’deki en büyük 2. müze olacak. Bu anlamda da yurt genelinde ilk 3’te olacağız inşallah. Biz dört gözle bekliyoruz” diye konuştu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.