09.09.2021, 11:35

Aşı ve pandemi meselesi...

Neredeyse iki yılı dolduracak…
Covid pandemisi 2019 sonunda ilan edilmiş, 2020 başında da ülkemizde ilk vaka görülmüştü…
Covid sadece Çin'de iken pek bir vahşi idi…
Yolda yürürken aniden insanlar düşüp ölüyordu…
Ölüm saniyeler içinde oluyordu…
Çin çok sert davranıyordu…
İnsanları evlerinde kapıyı pencereyi çivileyerek karantinaya alıyordu.
Karantinayı ihlal edenleri vuruyorlardı…
Virüs Avrupa’ya geçene kadar ehlileşti…
Çin’den gelen görüntülerini hiçbirini Çin dışına çıktıktan sonra bir daha hiç tekrarlamadı…
Hatta…
Çin’den çıkış o çıkış oldu…
Bir daha dönüp arkasına bile bakmadı…
Bu tip salgınlarda , hele ki yeni tanımlanmışlarsa  elde pek bir bilgi olmaz…
Küçük gruplar halinde hızlıca tedavi ve aşı çalışmaları başlasa da salgından daha hızlı sonuç almak mümkün değildir…
Sahadan gelen veriler birikir…
O veriler aylar süren analizlerden geçirilir ve net bilgiler çok uzun zaman sonra elde edilir…
Nitekim bu salgında da aynen böyle…
Kesinleşmiş bilgi hali hazırda bir A dört sayfasını doldurmaz…
Maske, mesafe, temizlik ve aşı dörtlüsü dışında elimizde bir şey yok…
Maske, mesafe, temizlik binlerce yılın kadim bilgisi…
Tedavi konusunda kayda değer bir ilerleme maalesef yok…
Hastaneye yatışlarda ve yoğun bakımda ağırlıklı tedavi destekleyici tedavi ve diğer - ya tutarsa - umudu ile yapılan tedaviler…
Virüs var mı?…
Elbette var…
Pandemi var mı?…
Yani dünyanın farklı bir çok bölgesinde aynı salgın var mı?…
Elbette var…
Ağır ve ölümcül sonuçları olabiliyor mu?…
Evet…
Peki risk grupları kimler?
Hastalık oluşturma oranı ne?
Oluşan hastalığın seyri ve bu seyri etkileyen değiştirilebilir ve değiştirilemez faktörler neler?
….
Gibi gibi pek çok sorunun net cevabı henüz yok…
Ancak aşılama ile vakaların daha hafif ve daha az ölümcül seyrettiği elimizdeki ender bilgilerden biri…
Bu arada hem DSÖ, hem ülkelerin kendi bilim kurulları, hem bizim bilim kurulu ; bu kadar az bilgi ile her toplantıdan sonra elbette yeni öneriler üretmekte zorlanıyorlar…
Bu nedenle her hafta birbirinden saçma ve komik pek çok öneri uydurmak zorunda kalıyorlar.
İzolasyonu bir dört güne düşürüyorlar bir ondört güne çıkartıyorlar…
Pcr testini sadece aşısızlara yaptırıyorlar sanki aşı olana bulaşmıyormuş gibi…
Pcr testini sadece Türk vatandaşlarına zorunlu kılıyorlar…
Birbirini tutmayan pek çok saçma öneri zırvalamak zorunda hissediyorlar kendilerini…
Bu fırıldaklık ise azıcık muhakeme yeteneği olan insanda bile güvenilirliklerinin sorgulanmasına ve itibarlarının sürekli zayıflamasına yol açıyor…
En zor iş hükümetin…
Hatta hükümetlerin…
DSÖnün, bilim kurullarının saçmalıklarına , toplumun dengesine, uluslarası ilişkilere, üretimin durmamasına…. dikkat ederek süreci yönetecek kararları almak zorundalar…
Hükümetler bilim kurullarından daha akılcı ve sakin davranıyorlar aslında…
Yoksa bilim kurullarına kalsa tüm dünyayı aylarca eve kapatıp, pandeminin  yol açacağı kayıbın binlerce katını açlık ve yokluktan oluşturacaklardı…
Allah’tan yönetimler bilim kurullarının taleplerini harfiyen uygulamıyorlar…
Bu virüs hiç bir zaman yok olmayacak…
Onbinlerce kez mutasyon geçirecek…
Belki hastalık yapıcı özelliğini yitirecek…
İlacı belki hiç bulunamayacak…
Ama en fazla bir yıl sonra gündemden düşecek…
HIV virüsü gibi…
Hepatit virüsü gibi…
Onlar hala bizimleler…
Hala tedavileri yok…
Hala çok bulaşıcılar…
Hala yaptıkları hastalık ölümcül…
Ama gündemimizde yoklar…
Eninde sonunda Covid de gündemden düşecek…
Belki etkin bir ilaç da bulunur…
Risk grupları aşılanır…
İkincil misyonlarını tamamlar (e-ticaretin gelişmesi, tedarik zincirlerinin farklılaşması, stratejik ticari ve askeri alanların oluşması …vs)
Peki biz ne yapmalıyız?..
Birincisi saçma da olsa yönetimin kurallarına uymalıyız, kaos oluşmasına müsaade etmemeliyiz…
Kadim tedbirler, temizlik ve mesafeye özen göstermeliyiz…
Vücut direncimizi zayıflatacak sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmalıyız…
İyi uyumalı, sağlıklı beslenmeli ve hareketsiz hımbıl bir yaşamdan uzak durmalıyız…
Aşı konusunda…
Aşının hastalığa karşı bağışıklık oluşturduğu elimizdeki az sayıdaki kesin bilgilerden…
O yüzden mutlaka aşı olmalı ve bu silahı kullanmalıyız…
Aşı hakkındaki komplo teorilerinin hiç biri akılcı inandırıcı değil…
Aşının zararlarına gelene kadar sadece gıda güvenliğimiz bile aşının olası zararlarından binlerce kat daha zararlı ve tehlikeli…
Sivrisinek sebepli yılda 700 bin ölüm oluyor dünyada…
Maruz kaldığımız kanserojenlerin haddi hesabı yok…
Sadece sigaranın pasif içicilere verdiği zarar aşının olası yan etkilerinin binlerce kat fazlası…
Hele ki aşı yapıyoruz diye çip takacaklar korkusu saçmadan da öte…
Cep telefonlarımız, kimliklerimiz, pasaportlarımız, arabalarımız, akıllı ev eşyalarımız , lap-toplarımız, tabletlerimiz ile bize çipi takalı yıllar oldu heyyy…
Pandemiyi sorgulayalım…
Emperyalizmi, endüstriyel tıbbı, niteliksiz bilim adamlarını, beyaz önlükleri ile sermayeyi öncelemek ve savunmak için soytarı durumuna düşenleri sorgulayalım…
Ama….
Aşımızı mutlaka olalım…

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@