22.06.2021, 13:50

Aşının yan etkisi yoksa sorun da yok, peki ya bu etkileri varsa

Soru işaretleri, soru işaretlerini ortadan kaldırması gerekenlerin tutumlarının bir sonucudur.

Pandemi sürecinde kafasında soru işareti olmayan da yoktur zaten. 

Sürekli olarak uzmanı kabul ettiğimiz kişilerin ağız birliği yaparak orada burada sürekli aynı tarz söylemleri yapıyor olması, merak edilen sorulara cevap vermeme çabaları kişilerin tereddütlerini de arttırıyor. 

Hatta öyle ki kimileri bulaşıcılığı azaltmak için çocukların da aşılanması gerektiğini söylerken kimileri de aşıların bulaşıcılığı önlemediğini dile getiriyordu.

Ağız birliğini de tam anlamıyla yapamıyorlar.

Ne güzel de modern tıp ama…

Bir gazetecinin görevi ise bilim insanlığına soyunmak değil, aksine olanı biteni, sorulanı, cevaplanmayanı, merak edileni ve dünyada olanları objektif bir şekilde sormak ve aktarmaktır.

Şu ana kadar beni aşı karşıtlığı ile suçlayanlar çok oldu. Var olsunlar, eksik olmasınlar…

Ben sadece bu aşıların yan etkileri ne kadar gözlemlendi, bu aşılardan sonra kaç kişi yan etkiye bağlı öldü gibi soruların cevaplarını arıyorum. 

Buldum da…

“Aşı Olumsuz Raporlama Sistemi (VAERS)”, ABD’de lisanslı bir şekilde 1990 yılında kurulan ve aşılardaki olası güvenlik sorunlarını tespit etmek amacıyla faaliyete geçen ABD aşı güvenliği programıdır.

Ve geçtiğimiz günlerde ABD’de aşılar ile ilgili olumsuz olan durumların raporları paylaşıldı. Raporlar paylaşıldıktan sonra VAERS'in (Vaccine Adverse Event Reporting System) verileri silinmeye çalışıldı.

Fakat halen bu verileri sitesinden indirebiliyorsunuz.

VAERS’in yayınladığı raporda; ABD’de 5 bin kişi aşıdan dolayı hayatını kaybetmiş. 

1 milyon 392 bin kişi ise aşıların yat etkisi sebebiyle hastaneye başvurmuş. 

Azımsanacak bir rakam değil asla. Çünkü bu tür haberler ve veriler nedendir bilinmez fakat hem medyada hem de basılı yayınlarda sansüre maruz kalıyor.

Özellikle VAERS verileri ABD’deki birçok haber teyit sitesine göre; dikkate alınmaması gereken yanıltıcı veriler olarak değerlendiriliyor.

İngiltere ve Amerika’da bazı bölgelerde çıkan gazetelerde manşetlere “aşıdan dolayı ölenler” başlıkları atılmaya başlandı.

Ayrıca CDC de bir rapor paylaştı. Bu arada CDC, aşı olmayı öneren fakat aşılar ile ilgili raporlama konusunda olabildiğince tarafsız davranmaya çalışan bir kurum.

CDC’nin raporuna göre; Anne sütüyle emilen 5 aylık erkek çocuk, Annesi ikinci Pfizer COVİD-19 aşısını olduktan hayatını kaybetmiş.

Ayrıca Çek Cumhuriyeti Devlet İlaç Kontrol Ajansı’nın verilerine göre de; 15 Haziran itibariyle aşı sonrası 85 kişi hayatını kaybetmiş. 

Güney Koreli sağlık yetkilileri de Pazartesi günü 2 kişinin aşılamadan sonra hayatını kaybettiğini kabul etti. 

Amerika’da Demokratlar ile Cumhuriyetçilerin hâkim olduğu bölgelerde de büyük bir ayrılık var. 

Demokratların hâkim olduğu bölgelerde iş yerlerinde aşı olmak için mobbing uygulanmaya başlanmış.

Cumhuriyetçilerin hâkim olduğu bölgelerde ise; aşı ve tedbirler konusunda oldukça şeffaf ve esnek süreçler yaşanıyormuş.

Şimdi tüm bu dünyada olup bitenleri yansıtmak, aktarmak ve insanlar ile paylaşmak; kimseyi aşı karşıtı, bilim düşmanı ilan etmez.

Şahsen pandeminin başında, aşılar çıktığı zaman aşıyı olma taraftarıydım.  Şimdi ise dünyada olup bitenleri gördükten sonra kaygılarım arttı.

Faz3 çalışmalarının bu kadar kısa sürmesi, “teknoloji ilerlerdi, yıl olmuş 2021” gibi söylemler ile açıklanabilecek bir durum değil. Bir bilim insanı değilim, bu yüzden de merak ediyorum. 

Merak ettiklerimi de bilim insanlarının açıklamamasını kabul edemiyorum.

İnsanların sağlığını düşünüyorsak tüm süreci en şeffaf şekilde ele alıp aktarmamız ve açıklamamız gerekmez mi?

Ateş Kara TRT’ye katıldığı programda: Çocuklarda aşının uygulanması için öncelikle büyükleri denek olarak kullanıyoruz. Hiçbir sorun olmadıktan sonra, her şey netleştikten sonra çocuklara da aşıları uygulamaya başlayacağız. 

Korkmak, tereddüt etmek bir şeye karşıt olmak anlamına gelmez. 

Korkuyorsanız, korkuyorsunuzdur. Bu kadar basit. 

Açık ve net söylüyorum.

Bilimi kötülemek, inanmamak, insanları da buna teşvik etmek gibi bir amacım hiç olmadı, olmayacak da.

Korkuyorum, bu aşıyı olduktan sonra hayatını kaybeden insanların varlığını bildiğim için korkuyorum. 

Bu aşıların çok hızlı çıkmasından, yeteri kadar gözlemlenmemesinden korkuyorum.

Duyduğumu, gördüğümü, bildiğimi de gazetecilik yapmaya çalışan birisi olarak aktarmaya çalışıyorum.

Kimseye de “aşı olmayın” diye tavsiye vermiyorum. Her birey aşı olma ya da olmama konusunda özgürdür. 

Bana korkak diyebilirsiniz ama bilim düşmanı, aşı karşıtını kabul etmiyorum. 

Hele ki “vatan haini” diyenlerin ithamlarını şiddetle kınıyorum. 

Komplo teorisi de üretmiyorum. Bu üretim biçimi ile aşı olmamayı önerenleri de anlamıyorum. 

Her şeyi devletten bekleyemeyiz sonuçta.

Hele ki bilimden hiç bekleyemeyiz. Çok üzün sürüyor çünkü.

O yüzden dünyada neler olup bitiyor bakmak iyi bir pratik yöntemdir. Ve asla da şaşmaz…

Yorumlar (1)
Ayşe 3 yıl önce
Teşekkürler yazınız için

Gelişmelerden Haberdar Olun

@