05.06.2023, 14:38

CHP, Kılıçdaroğlu ve Öymen'in yazısı...

Örsan Öymen, Cumhuriyet gazetesindeki "CHP ve Kılıçdaroğlu" başlıklı bugünkü köşe yazısında CHP'nin durumunu çok güzel özetlemiş, aynen katılıyoruz... Aklın yolu bir, fazla söze gerek yok. Sizlerle de paylaşmak istedim... 

"Kemal Kılıçdaroğlu, 2010 yılında CHP genel başkanı oldu ve 13 yıl boyunca girdiği tüm seçimleri kaybetti. CHP, Kılıçdaroğlu döneminde, 5 milletvekilliği seçimini, 3 Cumhurbaşkanlığı seçimini, 2 belediye seçimini ve 2 referandumu kaybetti. Kılıçdaroğlu 13 yılda 12 seçim kaybetti.
Dünyada hiçbir demokratik ve uygar ülkede, bu kadar çok seçim kaybedip bu kadar uzun süre genel başkanlık koltuğunda kalan başka bir ana muhalefet partisi lideri olmadı!
Seçim kaybeden liderlerin genel başkanlıktan ayrılması, her şeyden önce bir görgü, uygarlık ve sorumluluk göstergesidir. CHP’nin ise feodal toprak ağası zihniyeti ile yönetildiği anlaşılmaktadır!
Kılıçdaroğlu’nu fanatik futbol taraftarı gibi savunmaya devam ederek CHP’nin ve Türkiye’nin yolunu tıkayanların, 2023 seçimlerinde alınan yüzde 48 oyu başarı olarak nitelendirmeleri, Uğur Mumcu’nun deyişiyle, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın bir sonucudur.
2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefet partileri adaylarının toplam oyu yüzde 48, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplam oyu yüzde 52 idi. 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefet partileri adaylarının toplam oyu yüzde 47, Erdoğan’ın oyu yüzde 53 idi.
Özetle 2023 yılında muhalefet, Kılıçdaroğlu ile oylarını artırmamıştır! O zamandan bugüne değişen bir şey olmamıştır. Buna rağmen, aynı liderlerle değişim beklemek aptallıktan başka bir şey olmadığı gibi, halkı da aptal yerine koymak ve kandırmaktır!
2019 yılındaki belediye seçimlerinde CHP’nin İstanbul, Ankara ve Adana’yı kazanmış olmasını Türkiye çapında bir başarı olarak anlatmak da halkı kandırmaktır. Çünkü CHP, Türkiye genelinde o seçimleri açık ara farkla kaybetmiştir.
CHP’nin oyu Kılıçdaroğlu döneminde, 13 yıl boyunca, yüzde 22-26 arasında sabitlenmiştir. CHP’nin, sağa açılarak, partinin kurumsal kimliğinden uzaklaşarak, AKP’nin gölgesinde kalarak, laiklik ilkesini ve Aydınlanma devrimlerinin öncüsü Mustafa Kemal Atatürk’ü yok sayarak, oylarını artıracağı iddiası, geçmiş seçimlerde olduğu gibi, bir kere daha fiyaskoyla sonuçlanmıştır. Bu iddia bilimsel olarak, olgular tarafından, tarihin çöp sepetinde yer almak üzere, yanlışlanmıştır! Bu iddia bir safsata ve hurafedir!
CHP, İsmet İnönü’nün genel başkanlığında, 1950’de yüzde 39, 1954’te yüzde 35, 1957’de yüzde 41, 1961’de yüzde 37; Bülent Ecevit’in genel başkanlığında, 1973’de yüzde 33, 1977’de yüzde 41 oy almıştır.
1973 ve 1977 seçimlerinde CHP seçimleri kazanmıştır. 1989’da SHP, Erdal İnönü’nün genel başkanlığında yerel seçimleri; 1999’da DSP, Ecevit’in genel başkanlığında, genel seçimleri kazanmıştır.
Kılıçdaroğlu’nun çalışkan olması ve yolsuzluk yapmaması, genel başkanlık için tek ölçüt olamaz.
Seçimlerin kaybedilmesi, tek başına hükümetin uyguladığı baskılarla da açıklanamaz.
CHP’de parti içi demokrasinin olmaması, partinin yetkili organlarının çalıştırılmaması, kararların oligarşik yapılar tarafından alınması, partinin kurumsal kimliğinden ve ilkelerinden sapılmış olması ve kadrolaşmanın bu doğrultuda gerçekleşmesi, popülizme teslim olunması, seçim yenilgilerindeki ana etkenlerin arasındadır.
Gerçek lider, sosyolojik koşullara göre siyaset yapan değil, sosyolojik koşulları değiştirmeyi başaran kişidir!"

Yorumlar (1)
Ayşe Karabulut 11 ay önce
Değerli büyüğüm Sayın İsmet Süder
Son iki yazınızı da dikkatle okudum doğru söze ne denir ki...?
Ders alınacak yazılarınızı kalben alkışlıyorum. Afiyetler diliyor elleriniz den öpüyorum

Gelişmelerden Haberdar Olun

@