11.05.2021, 17:00

@CHPKAZIMKURT 

Bugün 11 Mayıs.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un, 1 Mayıs için düzenletip yayınlatığı kutlama mesajları hala yol kenarlarını, parkları süslüyor.

"Emekçi şehri Eskişehir’in 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlu Olsun" yazıyor bu afişlerde. Fotoğrafta tarihi bacalar var.

Emek en büyük değer. Eskişehir ise gerçekten emek vererek var olabildiğiniz bir Anadolu şehri.

Peki bu afişi hazırlatan, günlerce ilçesinde tutan belediye başkanı emeğe hak ettiği değeri veriyor mu?

Bazı ön kabuller oluyor insanın zihninde, bu kabullerde bazı ideolojik duruşlara, bazı fikirleri yakın görüp ikna oluyor.

İşte sosyal medyada kullandığı hali ile @CHPKAZIMKURT paylaşımları ile sıklıkla şu fikri yerleştirmeye çalışıyor: Emekçi ve işçi dostu.

Söylemlerine bakıp ikna olabiliyor musunuz?

Gerçekten şöyle bir düşünüp bu soruya ondan sonra yanıt vermek gerekiyor. İkna olabiliyor musunuz, söylemlerine bakıp ikna olabiliyor musunuz, kendinizi tuzağa düşme hissinden nasıl kurtarıyorsunuz?

Söylemlerine bakıp ikna olabiliyor musunuz?

CHP’li Odunpazarı Belediye Başkanı 2014 yılında göreve gelir gelmez birkaç yüz işçiyi işten çıkardı.

Göreve gelir gelmez…. Mazeret üretelim haydi. Gereğinden fazla işçi istihdam edilmiş, belediye başkanı da bunu bir haftada fark etti diyelim.

Kıdem tazminatının ne olduğunu biliyor musunuz? Peki ihbar öneli? 

İş Kanunu’na göre çalışanı işten çıkartmadan belli bir süre önce bildirim yapma yükümlülüğünüz var. Bu süreçte belli saatlerde, iş aramasına müsaade edeceksiniz. Ya da bu bildirim süresine karşılık gelen ücreti ödeyeceksiniz.

Kıdem tazminatı işçinin çalıştığı her yıl için son brüt ücreti tutarında ödeme yapılması ile karşılanıyor. Kıdem tazminatını haklı bir fesih sebebiniz yoksa mutlaka ödeyeceksiniz. Kullanmadığı izin günleri var ise karşılığını nakit olarak ödeyeceksiniz.

İşte Odunpazarı Belediye Başkanı bu kıdem tazminatı başta olmak üzere hiçbir işçilik alacağını ödemeden çıkardı çalışanlarını.

Mazaret üretelim haydi. Bu çalışanlar çok kötü çalışanlardı. Bu alacakların hiçbirini hak etmiyorlardı.

Mahkeme kararlarına ne diyeceğiz peki?

İşten çıkartılan işçiler mahkemeye başvurdu. Çoğu işlerine iade olmak istedi. Mahkeme kendilerini haklı buldu. 

İşçilik alacakları mı? Yine ödenmedi. Mahkeme kararları kesinleşti, İstinafta, Yargıtay'da onandı yine ödenmedi. İşçiler ikinci bir alacak davası açmak zorunda bırakıldı. İkinci dava sonucunda dahi taşerondan alın dendi. Batan taşeron şirketler ile yasal olarak kolayca haciz uygulanamayan belediye arasında kaldı işçiler.

2021 yılının Mayıs ayında 2014 yılında işten çıkartılan işçilerden icra dosyaları açık olanlar var hala. Alacaklarını halen alamamış olanlar var.

Sadece hizmet akdi ile çalışanlar değil. Belediyeye iş yapmış, emek vermiş ama ödemesini alamamış bir dolu esnaf var. Alacaklarını icraya taşımış, alabilmeyi bekliyorlar.

Emek diye pankart açanın, bizzat kendisinin emeğinin hakkını vermedikleri var.

Ben mazeret bulamıyorum. Siz bulabiliyor musunuz?

Şimdi o her yerde, her köşede, her sokak ve caddede gördüğünüz afişleri bir düşünün.

Söylemlerine bakıp ikna olabiliyor musunuz?

Kazım Kurt'un yaptıklarına mazeret bulabiliyor musunuz?

Bulabiliyorsanız hakkını alamayanlara da söyleyin, söyleyin de bilsinler…

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@