banner163

31.01.2022, 17:24

Dansöz Emine'nin hikâyesi...

ABD’de Dini Ataşe olarak görev yapmış, arkadaşım emekli Müftü Mustafa Yenen’den bir hatıra :
“Bir gün konsoloslukta oturuyorum. Yetmiş yaşlarında bir kadın geldi. Bu kadın Brooklyn’deki Türkler arasında “Dansöz Emine” diye bilinir. İzmir’den ABD’ye gitmiş, eskiden İzmir’de bunlara “Beyaz Araplar” diyorlarmış… Dansöz Emine bana kısaca hayat hikayesini şöyle anlattı :

“1950 senesinde NATO İzmir’de bürolar açtığında, ben sahneye çıkıyordum. Dansözdüm. Şarkı söylüyorum, dans ediyorum. Bir ara NATO’da görevli bir Amerikalı subay, gazinoya gelip giderken bana aşık oldu.

Meğer bu adam CIA ajanı imiş. Neyse aramızda bir gönül bağı kurduk. Ben de sevdim bu Amerikalıyı…
Bir gün Türk İstihbaratından iki adam yanıma geldi. Bana dediler ki;
-Emine Hanım, sen bu adamın kim olduğunu biliyor musun?
-Yoo.
-Senin bu evliliğin akıl evliliği mi? Yoksa ajanlıkla ilgisi var mı?  dediler…
-Siz kimsiniz?
-Biz Türk istihbaratındanız.

-Ben, kesinlikle devletimin aleyhine bir şey yapmam. Bu adamla da bu manada bir ilişkim yok. Gönül ilişkim var. Ben bu adamla evleneceğim” dedim.

-Tamam. Ama dikkat et” dediler…

“Neden sonra biz evlendik. Kayınpederim Teksaslı.  Kocam da oralı. Amerika’ya geldik. Brooklyn’e yerleştik. Bir kızım oldu” dedi.
Kızı şu anda New York Exchange bürosunda (Döviz bürosunda) çalışıyor.

-“ Benim kayınpederim papazdı. Kocam da daha sonra ; “Emine,  bu istihbarat işleri çok pislik iş, ben bu işten ayrılacağım” dedi ve işinden ayrıldı. Biz daha sonra kocamla da  ayrıldık. 
Kocamdan dolayı aldığım bir para var. “
“Kızım Amerikan vatandaşı, babasından dolayı. Ama ben değilim. Geçen hafta bana  mahkemeden resmi bir yazı geldi. “Siz Amerikan vatandaşı olmadığınız için bundan sonra size bu parayı ödeyemeyeceğiz. Sana bu ücreti ödeyebilmemiz için. Amerikan vatandaşı olman gerekiyor. Buna da hakkınız var.”

Orada vatandaşlık mahkeme kararıyla veriliyor. Mahkemede  yemin ettiriyorlar.

“Ben de bu parayı alabilmem için mahkemeye müracaat ettim.” ABD  vatandaşı olacaklara ettirilen yemin metni vardır, bir paragraflık… “

“ABD Vatandaşlık Yemini

Burada, önünüzde, şimdiye kadar tabiiyetinde bulunduğum her türlü devlet tabiiyeti ve egemenliğini reddettiğime; bundan böyle ABD Anayasası'nı ve yasalarını iç ve dış düşmanlara karşı savunacağıma; ABD'ye bağlılık ve sadakat göstereceğime; kanunun gerektirdiği hallerde ABD ordusuna hizmet vereceğime; kanunun gerektirdiği durumda sivil yönetim altında ulusal önemi olan işlerde çalışacağıma ve bu yükümlülükleri özgür bir şekilde, akıl sağlığım yerinde ve samimi olarak üstleneceğime yemin ederim. Tanrı yardımcım olsun.”

Burayı okuyunca Dansöz Emine demiş ki “ Ben bunu yapmam. Türkiye’nin aleyhine ben savaşa katılmam. Bilgi de vermem. Geri hizmette de çalışmam.”
-“Neden öyle diyorsun?”
-“Benim dinimde savaşmak yok. Saldırı savaşı yok. Müdafaa savaşı var. “
O zaman hakim; -“Madem öyle, sizin dininizin böyle bir hükmü olduğuna dair bana bir yazı getir, ben onu kabul edeceğim ve sana vatandaşlık vereceğim” dedi.

-“Hocam benim sizden talebim, mahkemenin istediği bu manada bir yazıyı yazmanızdır” dedi.

Birlikte bir paragraflık İngilizce bir yazı hazırladım. “İslam’da savaş yoktur. Üzine diye başlıyor ya  Kur’an’da Hac suresi 39. Ayet.

(Üzine) İzin verildi, (lillezîne yukàtelûne) müslümanlardan kendisine kâfirler tarafından savaş açılan kimselere izin verildi, (binnehüm zulimû) çünkü zulme uğradılar. Zulme uğradıkları için, zulme uğramaları sebebiyle, müşrikler tarafından hücum edilen mü'minlere savaş  izni verildi."
Ben bu ayetin ışığında bir yazıyı yazıp Ataşelik olarak imzalayıp, mühürleyip verdim.

Bu evrağı mahkemeye ibraz ederek, o yemini etmeden ABD vatandaşlığına kabul edildi.

Bu “Dansöz Emine” ileride aslî ülkesi aleyhine oluşabilecek bir durum için yemin etmiyor.

Dansöz Emine 20’li yaşlarında iken evleninceye kadar sadece kalçasını kıvırtmıştı…

Bugün kafasıyla bedeniyle, Anadolu tabiriyle kıçı-başı oynayanların, ABD Vatandaşı olabilmek için dinini değiştiren, böyle kişisel avantaj için bin bir kılığa giren, siyasilerden başlayarak her kesimde bolca  kıvırtanların yanında bu “Dansöz Emine” bana omurgalı göründü…

Sizce de öyle değil mi?

***

Yukarıdaki hikayeyi İbrahim Yıldırım dostumuz "Dansöz Emine" başlıklı köşe yazısında aktarmış, paylaşmak istedik... 
http://bayrampasagundem.com/kose-yazilari/dansoz_emine-775.html

 

Yorumlar (1)
İbrahim özkan 2 yıl önce
Sagol abi yazıyı okudum çok anlamlı yazı teşekkürler SAG mutlu günler

Gelişmelerden Haberdar Olun

@