banner163

18.02.2022, 11:37

Enformatik cehalet irfana karşı...

Yeni binyılda, yeni yüzyılda insanlık büyük bir değişimin bizzat içerisinde yaşıyor…

Yaşadığımız bu değişikliğin farkındalığı konusu ise  karşımıza tam bir muamma olarak çıkıyor…

Zaman baş döndürücü bir hızda ilerliyor…

Yirminci yüzyılın son çeyreği bilgi çağı olarak tanımlanıyordu…

Milenyumun başı ise iletişim çağı olarak adlandırıldı…

Bense iletişim çağının da değiştiğini düşünüyor, bugünleri dezenformasyon çağı olarak adlandırıyor ve değerlendiriyordum.

Ancak bundan neredeyse kırk yıl önce değerli hocam ve nadir bir entelektüel olan Nabi Avcı “Enformatik Cehalet”i tanımlamış, bilgi çağı diye adlandırılan o günlerden bugünlere çoktan projeksiyon tutmuştu…

Bu kitap yazıldığında ben daha zihnimde temel kavramları oturtmaya çalışıyordum…

Gerçekler ve doğrular ayrı kavramlarmış mesela…

O yıllarda; benim doğrumun karşılığı tek gerçek oluşu idi mesela…

Bugün tek bir gerçeğe karşılık, aynı gerçeğin odağında olduğu sonsuz sayıda doğru olabileceğini ve bu doğruların her birinin sadece odağı olduğu gerçek dışında kesişmesinin mümkün olmadığını o kırk yılı yaşayarak görmüş oldum…

Ama ihtimal odur ki Nabi Hoca’mın da o günkü görüşleri daha ilerlemiş ve genişlemiştir…

2019'da güncellediği baskının güncellenmesi için bir on yıllara daha tahammül olduğunu düşünmüyorum…

Zaman yokuş aşağı freni boşalmış bir kamyon tehlikesi ile akıyor ve yakalamak hiç de kolay değil…

Gutenberg’in son kuşakları enformatik kuşağın ilk temsilcileri ile içiçe yaşıyor bu günlerde…

Bu içiçe geçmişlik dünyayı bambaşka bir yöne sürüklüyor…

Enformatik cehaleti kurgulayan akılın son büyük saha deneyi pandemi idi…

Bu büyük enformatik operasyonun sonlandığı günlerde muhtemelen Nabi Avcı Hocam da notlarını alıyor ve güncel baskısı için hazırlıklarını yapıyordur…

Değişecek bir şey yok ama sanırım eklenecek çok şey var…

Enformasyon ve bilginin aynı şey olmadığı daha da çok açığa çıktı bu süreçte…

Enformasyonu hazırlayanların sizden istediği şey; kullandığınız makinalar gibi, özel bir mantık çerçevesinde, sıkı sıkıya tanımlanmış bir hedefe doğru, sapmadan yürümenizdir.

Ve siz bunun kölesi olursunuz…

Pandemi süreci bunun sahada tam da açık seçik örneği oldu…

Hocama göre bilginin tek taşıyıcısı kitaptır…

İtiraz etmem…

Yalnız bir katkıda ısrarlı olurum…

Belki de bu katkı sadece bize ait, nev-i şahsına münhasır türden…

Milletinizin bir sözel,duygusal, sezgisel bir nesillerarası entelektüellik daha doğru tanımla münevverlik tanımı ve aktarımı vardır…

İrfan kelimesi tam da bunun karşılığıdır…

Yani…

Günümüzde enformasyonu kontrol edip, bu sayede dünyayı ve insanlığı yeniden dizayn etme çabasındaki aklın karşısındaki en büyük güç irfandır…

İrfan ise bu millete ait bir özellik ve güçtür…

Dünyada; ekonomiyi, siyaseti, sınırları ve hatta insan davranışlarını ve tepkilerini kontrol etme peşindeki güç bir kabus kıvamında tüm insanlığın üzerine çökmüş iken…

İrfan, insanlık adına bu kabustan çıkışın ümit ışığı olacaktır…

İrfan; gerçeğe ulaştırıcı güçlü seziştir.

Ama bu irfanı besleyen onbinlerce yıldan beri doğudan batıya adım adım ilerlediği tüm coğrafyanın bilgeliklerinden süzülen kadim kaynaklar vardır…

Dolayısıyla….

Enformatik cehalet ile dünyayı ve insanın son versiyon köleleştirme operasyonunun karşısındaki en büyük güç ve direnç irfandır…

Enformatik cehaletin güncel mankurtlaştırma operasyonu en büyük direncini de yine burada görecek anlaşılan…

Tüm maharetleri ile, tüm enformatik kaynaklar kullanılarak sadece Türkiye'nin değil, insanlığın önü kesilmeye çalışılıyor.

Lakin enformatik çok ilginç bir silah…

Bakmışsın; karşıya çevirdiğini düşündüğün namludan çıkan enformasyon döner seni iki kaşın arasından vurur…

Şu anda olan da Türkiye’de açıkça bu…

Yayılan dezenformasyonun sarhoşluğuna kapılan sahipleri kendi enformasyonlarına inanmış vaziyetteler…

Şimdiden bir Zafer sarhoşluğu yaşıyorlar…

Askerlik eskiden uzun iken sıkça yaşandığı gibi…

Üstteki bölük kantininde attığı erken terhis yalanını aşağıdaki bölük kantininde duyan yalan sahibinin kendi yalanına inanması gibi…

Bu durumun farkında olan İrfan bıyık altından gülüyor….

2023 sadece Türkiye'nin seçimleri değil, 21. Asır'ın, Türk Asrı’nın perçini olacak ve dalga dalga dünyayı saracak…

İrfan biliyor…

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@