Eskişehir, korona'da birinci olarak övgüyü de hak ediyor

Eskişehir, Türkiye'de yüz bin kişide 800'den fazla vaka ile korona virüs görülme verilerinde Türkiye birincisi oldu. Gerçekten ürkütücü ve bir o kadar da düşündürücü bir tablo.

Benim de en yakınımdakiler olmak üzere birçok arkadaş ve tanıdığım kişi, son günlerde "pozitif" sonuç almış durumda. Tabii ki hepsi iyileşmek için çaba gösteriyor, ancak son bir ayda tanıdıklarım içinde hastanede tedavi olacak kadar ağır hastalık yaşayan bir kişi oldu. 80 yaşındaki o tanıdığım da çok şükür tedavisini tamamladı ve evine döndü...

Evet, hastalık ilk iki yılındakinden daha bir fazla bulaşıyor, çünkü artık 20 günlük periyotlar halinde evlere kapanmıyoruz ve fakat hastalığı çoklukla tipik bir grip gibi atlatıyoruz. Korona virüs de zaten 'tipik bir grip virüsü' değil mi?

Neyse, bizim yazarlarımızdan Dr. Mehmet Akif Erdem hocanın bundan neredeyse 2 yıl önce yazdıkları bir bir gerçekleşiyor ve umarım seneye kış aylarında, "Üstünüze afiyet grip oldum, bir hafta evdeydim" cümleleri duyacak ve artık bu illeti, diğer virüs gripleri 'gibi' değerlendireceğiz.
Benim sizlerle paylaşmak istediğim konu başka...

Eskişehir, Türkiye'deki vaka sayılarında birinci olunca şehrimizdeki herkes bu konuyu konuşmaya başladı.

***

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Nadir Küpeli, yazılı bir açıklama yaparak, Eskişehir’in koronavirüs vaka oranı olarak yüz binde 825,92 ile Türkiye’deki en yüksek düzeye sahip birinci il olmasını "Her alanda örnek gösterilen kentimize bu tablo hiç yakışmıyor" diye değerlendirdi. Konuyla ilgili açıklamasında “Korona virüsten korunmak ve bu tabloyu değiştirmek bizlerin elinde” diye belirten Küpeli, “Yeni kısıtlamalarla karşı karşıya kalmamak, üretimde herhangi bir aksamanın ve kapanmaların yaşanmaması adına uyulması gereken kurallara lütfen uyalım. Bilim kurulu ve uzmanların uyarılarını dikkate alalım" dedi.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen de sosyal medya hesaplarından, "Kıymetli hemşehrilerim, her alanda örnek gösterilen kentimize bu tablo hiç ama hiç yakışmıyor. Sağlığımız ve sevdiklerimiz için lütfen maske, mesafe ve hijyen kurallarına hassasiyet gösterelim. Koronavirüsten korunmak ve bu tabloyu değiştirmek elimizde!" uyarısında bulundu.

Gerek Yılmaz Büyükerşen gerekse Nadir Küpeli, yaptıkları açıklamada çok haklı. Bu konuda birbirini ikaz eden herkes çok haklı.

Salgın önlemlerini gevşetmeden, "temizlik, maske ve mesafe" kurallarına harfiyen uymalıyız...

Beri yandan son günlerde "pozitif" olan tanıdıklarımın tamamı bu kurallara neredeyse harfiyen uyan kişilerden oluşuyor...

Derdim, önlemlerin yetersiz kaldığını ve uygulamanın gereksiz olduğunu söylemek değil, tam tersi, hastalığın 'artık' hafif atlatılıyor oluşu nedeniyle kuralları hepimiz biraz umursamaz olduk, bu konuda ben de ikazda bulunma gereği hissediyorum.

Ve fakat dikkatimi çeken başka bir durum var ki, "Eskişehir'in vaka sayısında Türkiye birincisi" olmasının sadece "utanılacak" bir şey olmadığını fark ettiriyor...

***

Aslında, Eskişehir bence bu konuda övgü de hak ediyor...

Garip ama durum gerçektende tam olarak bu!

Virüs, Eskişehir'de, önlemleri yetersiz aldığımız ve 'bize hiç de yakışmayan' bir şekilde davrandığımız için diğer illere göre "daha fazla" yayılmıyor...

Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde tanıdıklarım var ve elimde bilimsel olmasa da bir takım bilgiler var...

Virüs, şu sıralarda Eskişehir ve İstanbul kadar hemen hemen her şehirde çok yaygın ve birçok kişi hastalanıyor...

Ancaaaak...

Eskişehir'de yaşayanlar biraz burnu aksa, hafif öksürük başlasa ya da biraz kırıklık hissetse hemen, derhal, ivedilikle gidip test yaptırıyor...
İşte övgüyü hak ettiğimiz durum bu...

Birçok ilde tanıdıklarım aktarıyor ki, insanlar "şikayetlerim var, ama şimdi teste gidersem işimden olurum" diyerek ve hatta neredeyse kimseye, en yakınındakilere bile, semptomlardan bahsetmeden hayatına devam ediyormuş!

Evet, evet Türkiye'nin birçok şehrinde insanlar karantinaya girmemek için bir, iki gün evde dinlenip sonra hiçbir şey olmamış gibi işlerine, sokağa çıkmaya ve başka insanlarla temas etmeye devam ediyormuş. Eeee, durum böyle olunca da virüs burundan buruna yayılıyor ve hemen herkese bulaşıyor tabii, ancak test yaptıran kişi sayısı az olunca sanki o şehir ya da bölgedeki "pozitif" sayısı da az görünüyor...

Anlatabildim mi?

Eskişehir, çoklukla önlemlere uymadığı için değil, başkalarına bulaştırmamak konusundaki hassasiyeti nedeniyle "Türkiye'nin birincisi çıkıyor" tablolarda...

Evet, korkutucu oranlara ulaşan bulaş sayısı konusunda sadece Yılmaz Büyükerşen ve Nadir Küpeli değil, hepimiz, hepimizi uyarmalıyız. Ve fakat Eskişehir'in "tersten" birinci olması konusunda da enseyi karartmamalıyız.

Bence hem ikazları hem de övgüleri hak ediyoruz...