13.05.2022, 19:30

Eskişehir yasaklar şehri mi?

Hukuk devleti ilkesi Anayasamızda Cumhuriyet’in ilkeleri arasında sayılmıştır.

Hukuk devleti ilkesinin en temel gereklerinden birisi idari işlem ve eylemlerin yargı denetimine tabi olmasıdır. 

Bu aynı zamanda Anayasa ile de güvence altına alınmıştır.

Anayasa’nın 125. maddesinin ilk fıkrası “idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır” hükmüne yer vermiştir.

Ancak yargı mercilerinin söz konusu denetimi, işlemin hukuka uygunluğu ile sınırlıdır.

Anayasa Mahkemesi kararlarında da yargı mercilerinin dahi “yerindelik” denetimi yapamayacağı açıklanmaktadır.

Yargı’nın dahi yerindelik denetimi yapması mümkün değildir.

Bu durum kuvvetler ayrılığı ilkesinin de gereğidir.

İdari işlemin hukuka uygun olup olmadığı her zaman denetlenir.

İdarenin takdir yetkisinin bulunduğu durumlarda ise “yerindelik” denetimi yapılamaz. 

Bu ilke, Anayasa’nın 125. maddesinin 4. fıkrasında, “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez” biçiminde ifade edilmiştir.

Danıştay, yerindelik denetimini idarenin takdir yetkisi içerisindeki seçeneklerden birisini tercihe zorlanılması veya idareyi belirli yönde işlem veya eylem tesis etmeye zorlayacak şekilde yargı kararı verilmesi olarak tanımlayarak takdir yetkisi ve yerindelik denetimi ilişkisini bir anlamda ortaya koymuştur.

Eskişehir Valiliği “Anadolu Fest”  isimli ticari etkinliğin izin başvurusuna olumlu yanıt vermiyor.

Yapılacak etkinlik ticari bir etkinlik. Ücretsiz değil. Eğlence mekânı ruhsatı olmayan bir yerde boş bir alanda ticari bir etkinlik düzenlenmek isteniyor. Yakınında konutlar var. Bu alanın 280 metre mesafesinde bir okul, 300 metre mesafesinde ayrı bir okul var. Etkinliğin düzenlenmek istendiği alan 1/1000 ölçekli planlarda tarımsal niteliği korunacak alan olarak gözüküyor.

Eğer her başvuruya olumlu yanıt verilmek zorunda ise bu izni tamamen kaldırmak yerinde olur. Önceden izin almaksızın toplanabilir hatta demokratik eylemler yapabilirsiniz.

Yapılmak istenen ise ticari bir etkinlik.

Farklı illerde olumlu görüş verilmiş olması idarenin takdir yetkisini ortadan kaldırır mı? 

Ya da yargının dahi yapmaması gereken yerindelik denetimi yapma hakkını toplumdaki her ferde mi verir?

Özgürlüklerden bahsederken bu kez sayısız sivil toplum kuruluşu ziyareti yapan Eskişehir Valisi’nin 2020 yılında “Hicret Derneği”ne yapılan ziyaretteki fotoğrafı elden ele dolaştırılıp, manşet yapılıp, sosyal medyada paylaşılıp dernek üyeleri sarık ve cübbe kullandığı için yaşam tarzına müdahalenin alası mı yapılır?

Konser verecek sanatçıların hepsi daha önce defalarca şehrimize geldi. Sahne aldıkları eğlence mekânlarında dinlendiler.

Dileyenlere alkollü/alkolsüz içecek sunumu yapıldı. İsteyen istediği içeceği içti.

Bundan sonra da konserler düzenlenecek. Şenlikler yapılacak.

Ortada izin alınarak planlanmış değil, izni alınmadan planlanmış, biletleri satılmış bir ticari etkinlik vardı.

Yöneticinin takdir yetkisi varsa bu yetkiyi hukuka uygun bir şekilde kendisi kullanır.

Takdir yetkisi hukuka uygun kullanıldığı sürece kimse kimseyi belirli bir yönde karar vermeye zorlayamaz.

Bu baskı ile tehdit ile, itibar suikastına teşebbüs edilerek de yapılmaz. Bunu kabul edersek “köle” oluruz.

İl İdaresi Kanunu’nun 11. Maddesi’nde valiye verilen yetki kullanılarak “açık alanlardaki toplu etkinlikler” 15 gün süre ile sınırlandı.

Bu sınırlama olmadan da verilmiş bir izin yoktu. Dolayısı ile izinli olarak planlanmış bir etkinlik son dakikada iptal edilmiş değil.

Hafta sonu şehrimizde pek çok mekânda canlı müzik dinlenecek. Pek çok yerde alkollü içki satışı ve sunumu yapılacak. Hicret Derneği üyelerinin fotoğraflarının elde ele dolaştırılmasını hariç tutarsak “yaşam tarzına müdahale” olmayacak.

Bu sürecin Eskişehir Valisine yönelik itibar suikastına dönüştürülmeye çalışmasını doğru bulmuyorum. Takdir yetkisinin nasıl kullanılacağına ilişkin baskı yapılmasını, bir devlet görevlisine yönelik “izin vermezsen bak böyle olurculuğu” doğru bulmuyorum. 

Siyasi partilerin açık hava faaliyetleri önümüzdeki 15 gün içinde de serbest.  Güvenlik sorunu oluşturmayacağını düşünen, sorumluluğu alacak tüm siyasi partiler aynı yerde aynı şekilde etkinliğin birebir aynısını düzenleyebilir, planlanan etkinliğin hamisi olabilir. Yapacaklar mı?

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@