Havaalanı konusunda tek çare Avrupa'daki hemşerilerimiz
AK Parti hükümetlerinin hayata geçirdiği projeler içinde belki de en kötüsü, en anlamsızı ve en çok zarar edeni, Afyonkarahisar-Kütahya-Uşak illerinin kullanacağı söylenen ve bu illerin ortasında yer alan Zafer Havaalanı'dır. Özellikle Afyonkarahisar ve Kütahya'daki bir grup işadamının, AK Parti'ye ve dolayısıyla Türkiye'ye attığı büyük bir goldür bu havaalanı ve görüyoruz ki, artık Eskişehir'in başına da bela olmaktadır!
Bu havaalanının yapımı sırasında ve sonrasında Murat Atikel ile şu fakir, birçok haber ve yoruma imza attık ve gereksizliğini, çalışmayacağını anlattık. Sonrasında bu havaalanı için yapılan yatırımın Eskişehir'deki havaalanına yapılsaydı ne kadar doğru olacağını anlatmaya çalıştık. Zaman zaman çalıştığımız kurumlardaki patronlarımızı bile karşımıza alma pahasına yaptık bu haberleri.
Zafer Havaalanı, tıpkı devekuşu örneğinde olduğu gibi, ne kuş, ne de devedir. Afyonkarahisar'da değildir, Kütahya'da değildir. Uşak'ta zaten ufak bir havaalanı vardır ve Uşak'ta da değildir. Ortada bir yerdedir, ama aslında hiçbir yerdedir.
Efendim, nasıl ki Eskişehir'den düzenli yurt içi uçak seferi düzenlemek imkansıza yakın ise buradan da düzenli uçak seferi düzenlemek o kadar anlamsız ve piyasa koşullarına aykırıdır.
İki havaalanından da uzak şehirler için düzenli uçuş seferleri konulacak kadar yolcu yoktur. İstanbul, Ankara ve İzmir'e ulaşmak için ise hiç kimse uçağı tercih etmemektedir. Bunu da yıllardır anlatmaya çalışıyorum, ama birileri kalkıp, "Ne var canım, ben İstanbul'a uçakla gitmek istiyorum. Kimse gelmese de üç beş kişi yolculuk yapsak da devlet zarar ediversin" diyebilmektedir. Bu tür istekler bana, "İktidar partisi milletvekillerinden olmazı isteyelim ki, yapamasınlar. Sonra bir güzel eleştiririz" anlayışını anımsatıyor her zaman!
Neyse bu konu başka bir yazının konusu olsun...
***
Zafer Havaalanı tam bir fiyaskodur, zarar etmektedir ve sebebi Afyonkarahisar ve Kütahya'daki bir grup işadamıdır.
Şimdi aynı işadamları, yanlışı kendileri yapmamış gibi, mevzubahis illerin milletvekillerini devreye sokarak, "Avrupa'daki Emirdağlılar sürekli uçakla geliyor Türkiye'ye ve Hasan Polatkan Havaalanı'nı kullanıyor. Bu uçaklar Zafer Havaalanı'na inerse burası canlanır ve devlet de zarar etmekter kurtulur" diyor. O bazı milletvekilleri de yemiyor, içmiyor, Ulaştırma Bakanlığı'na gidip bu, hayata geçirilemez, isteği iletiyor.
Bakanlık bürokratları ne yapsın?
Devletin zarar ettiği bir yer var ve buradaki zararı kapatmanın da bir yolu!..
Avrupa'dan Türkiye'ye gelen havayolu şirketlerine, "Bundan sonra Zafer Havaalanı'na ineceksiniz" deseler olmaz. O zaman akıllara müthiş bir fikir geliyor!
"Hasan Polatkan Havaalanı zaten eğitim uçuşları için yapılmış. Biz burayı özel uçuşlara kapatalım, böylece bu uçaklar mecbur kalır Zafer Havaalanı'na inmeye..."
Yeniden söylüyorum, Afyonkarahisar ve Kütahya milletvekilleri ile Ulaştırma Bakanlığı bürokratlarının Zafer Havaalanı'nı kurtarma çabalarına hiçbir şey demiyorum, hatta mantıklı da buluyorum. Devlet, zamanında bir gol yemiş, bunu çıkarmak için refleks gösteriyor, göstermeli...
Ve fakat çözümü yanlış yerde arıyorlar...
Şu sıralar, Hasan Polatkan Havaalanı'na inen yolcu sayısı, Zafer Havaalanı'na inen yolcu sayısının 4 katı...
İki havaalanında da yurt içi yolcu sayısı yüzde 10'un altında.
Zafer Havaalanı'ndan daha çok umre için uçak kalkıyor, Eskişehir'den, bunun yanı sıra, çoklukla Avrupa'daki hemşerilerimiz uçuyor...
Yani konu aslında direkt Eskişehirlileri değil, Eskişehir'e inmeyi tercih eden, Avrupa'daki Emirdağlılar'ı ilgilendiriyor...
***
Peki ne yapmalı?
Efendim, Avrupa'dan Türkiye'ye gelmek isteyen Emirdağlı gurbetçilerimiz uçak seferleri düzenlenmesini (özel şirketlerden) talep ettiğinde iki havaalanı da vardı. Hemşerilerimiz, Eskişehir'i tercih etti...
Neden?
Eskişehir'deki Emirdağlı sayısı, Emirdağ'dan bile fazladır. Avrupa'daki Emirdağlılar'ın birçoğunun Eskişehir'de evi vardır. Kalacak yeri vardır. Emirdağ'a her gittiklerinde mutlaka en az bir kez de Eskişehir'e gelirler. Buradan alışveriş yaparlar, birçoğu burada yaşar.
Emirdağlılar, resmi işleri düşmezse Afyonkarahisar'a gitmez bile...
Zaten yıllar yıllar önce, 'kağıt Midas'ta "Emirdağ, Eskişehir'e bağlansın" diye manşet atmamızın sebeplerinden biri de budur!
Eskişehirliler, Emirdağlıları hemşerisi olarak görür, birçok Emirdağlı da kendisini Eskişehirli...
Buradan hareketle...
Eskişehir'deki iktidar partisi milletvekillerine, "Gidin bakanlığa, 'Devletin bir havaalanı zarar ederse etsin, bizi ilgilendirmez. Eskişehirliler kullanmasa da bu havaalanını açık tutun' diye konuşun" demek yerine mantıklı bir iş yapalım!
Aslında mantıklı, 1,5 iş...
Eskişehir AK Parti milletvekili Harun Karacan, TOBB'da etkili, etkin bir isim. Hasan Polatkan Havaalanı'nı kapattırıp Zafer Havaalanı'nı zarardan kurtarmak isteyen Afyonkarahisar ve Kütahyalı işadamlarının birçoğuyla yakın arkadaş ilişkileri var. Harun Karacan'ın bu kişilerle konuşmasını ve lobi yapmasını sağlayabiliriz...
Buçuk iş buydu...
Diğer yapacağımız konu ise çok daha etkili olur...
Her kimin Avrupa'da yaşayan ve uçakla Eskişehir'e gelmiş olan tanıdığı varsa onları arayıp Ulaştırma Bakanlığı'na, "Kardeşim saçmalamayın. Biz, Türkiye'ye geldiğimizde Emirdağ'a yakın bir havaalanı aramıyoruz. Biz, Eskişehir'e gelmek istiyoruz. Eğer bu havaalanını kapatırsanız biz de eskisi gibi İstanbul'a gelir, oradan Eskişehir'e geçeriz" demesini sağlamalıyız...
Hemen, derhal, mantıklı bir kampanya başlatmalıyız. Bakanlık bürokratlarının konuyu anlamalarını sağlamalıyız!
"Eskişehir'in lobisi yok, ağbisi yok" diye taşralı gibi ağlamaktansa zaten lehimize olan piyasa koşullarını harekete geçirmeliyiz...
Eskişehir neden yaşarken gelişmiş bir şehir olduğunu iddia eder de, iş, Ankara'dan bir şey istemeye gelince birden bire taşralı hale bürünür, anlamak mümkün değil!
