Eskişehir Diş Hekimleri Odası Başkanı Cenk Ataç: Çok büyük çalışmalar yapmak istiyoruz

Eskişehir Diş Hekimleri Odası genel kurulunda Diş Hekimleri Odası'nın yeni başkanı seçilen Dt. Cenk Ataç ile bir araya geldik. Genç bir başkan olarak hem diş hekimliğinin günümüzdeki durumunu, hem de yeni yönetim olarak hedeflerini konuştuk... 

HAYAT 09.05.2022, 14:57 09.05.2022, 17:40
Eskişehir Diş Hekimleri Odası Başkanı Cenk Ataç: Çok büyük çalışmalar yapmak istiyoruz

Eskişehir Diş Hekimleri Odası genel kurulunda Diş Hekimleri Odası'nın yeni başkanı seçilen Dt. Cenk Ataç ile bir araya geldik. Genç bir başkan olarak hem diş hekimliğinin günümüzdeki durumu, hem de yeni yönetim olarak hedeflerini konuştuk... 

Röportaj: Bircan Deniz Savcı 

Cenk Ataç kimdir? Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1971 yılında Eskişehir’de doğdum. İlkokulu, Eskişehir’de Murat Atılgan İlkokulu’nda okudum. Ortaokul ve liseyi yatılı olarak Kadıköy Anadolu Lisesi’nde tamamladım. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ni kazandım. 1996 yılında mezun oldum ve mesleğe serbest muayenehanem ile başladım. 1998 yılında askerliğimi yedek subay diş hekimi olarak tamamladım. Daha sonra tekrar Eskişehir’e döndüm. Anadolu Üniversitesi Hastanesi'nde (Mavi Hastane) kamu diş hekimi olarak ve aynı zamanda muayenehanecilik olarak devam ettirdim mesleğimi. Mavi Hastane'de 12 sene çalıştım. Tam gün yasası çıkınca kamu görevimden istifa edip muayenehanemde devam ettim. 2011’den beri özel muayenehanemde hizmet vermekteyim. Diş Hekimleri Odası’nda Yönetim Kurulu Üyeliği, Başkan Yardımcılığı, Genel Sekreterlik ve delegelik görevlerinde bulundum. Türk Diş Hekimleri Birliği’nin komisyonunda görev aldım. Bu şekilde mesleğime devam ediyorum.

Babanız, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da bir diş hekimi ve bu meslekle özdeşleşmiş isimlerden biri... Sizin diş hekimliğini seçmenizde babanızın etkisi ne kadar oldu? 

Ben ortaokul ve lise eğitimim zamanında da hep babamın yanına gider ve onu izlerdim. Bu meslek bana uygun mu, değil mi diye gözlemlerdim ve hakikaten çok sevdim, kendime uygun bir meslek olduğunu düşündüm. Hem de hazır bir muayenehane var, hazır hastalar vardı. Mesleğe daha hızlı atılırım diye düşünüp üniversite sınavında sadece diş hekimliği fakültelerini yazdım. Bu mesleği seçmemde en önemli etken bu oldu. Mesleği önceden tanıdım. Hatta lisede okurken bile babamla bazı Diş Hekimliği Kongreleri ’ne gider o ortamları da görürdüm.

Peki, o zamanlardan hiç unutamadığınız bir anınız var mı?

Babamın hastalarla olan diyaloglarını görüyordum. Hastaların ağrılarını nasıl dindirdiğini görüyordum. Bu da çok güzel bir şey. Onun için bu mesleğin bana uygun olabileceğini düşündüm.

"İnsanla uğraşmak hem çok zor hem de çok keyifli"

Diş hekimliğinin olumsuz veya zor tarafları nelerdir?

Eğer mesleğinizi seviyorsanız mesleğinizin olumsuz yanlarını görmezsiniz. İnsan hayatıyla uğraşıyorsunuz. İnsan, dünyadaki en zor varlık esasında. İnsanla uğraşmak hem çok zor hem de çok keyifli bir şey. Yaptığınız işte, her işte olduğu gibi hata payınız oluyor. Sizin yaptığınız hata payı, insan hayatı üzerinde etki ediyor. Onun için en zor tarafı bu. Ayrıca biz sadece ağrı dindirmiyoruz. Aynı zamanda estetik sağlıyoruz insanlara. Bu estetik beklentileri karşılamak da zor bir şey. 

Diş hekimliğinin riskleri neler?

Pandemi döneminde diş hekimliğinin ne kadar riskli bir meslek olduğunu gördük. Ama biz buna zaten alışkındık. Sadece hastanın ağzının içinde çalışmıyorsunuz. Kanla uğraşıyorsunuz. Kanla bulaşan hastalıklar, pandemide hava ile bulaşan hastalıklar, tükürükle uğraşıyorsunuz, suyla püskürtme var, bunların hepsi size hastalık bulaştırabilecek riskler. Kandan bulaşabilecek bir sürü hastalıklar var. Bunlar diş hekimliğinin riskli yanları.

"Biz yıllardır pandemideki gibi korunuyorduk"

Kendi sağlığınız ve hastaların sağlığı açısından bulaşıcı hastalıklara karşı en üst seviyede korunmaya yönelik tedbirleri alıyor musunuz?
İnsanlar koruma yöntemlerini yapmaya pandemiyle başladı ama biz zaten yıllardır bunu yapıyorduk. Eldiven, maske, siperlik aynı zamanda sterilizasyon yapıyorduk. Sterilizasyon çok önemli. Kullandığınız aletlerin steril olması çok çok önemli. Aletleri tek tek paketleyip sterilize ediyoruz. Dezenfektanlar kullanıyoruz. Bunlar zaten Sağlık Müdürlüğü tarafından da yıllık olarak denetleniyor. 

Bir yerde okumuştum. Bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskiniz diğer hekimlere nazaran çok daha yüksekmiş. Bazı hastalarda Hepatit B, AIDS gibi bulaşıcı hastalıklar olabilir. Peki, siz bunları önceden hastanıza soruyor musunuz?

Bizim bir onam formumuz var. Onam formumuzda geçirdiği hastalıklar, bulaşıcı hastalıklar kalp hastalıkları gibi hastalıkların hepsini soruyoruz ki, ona göre önlem alıyoruz. Mesela hepatit çok önemli. Kendimize bulaşmaması için hepatit aşıları oluyoruz sürekli. Hepatit geçirmiş hastaların kullandığımız el aletlerini ayrı bir sterilizasyon tekniği ile dezenfekte edip diğer hastalara geçmesini engelliyoruz. Kanla bulaşan hastalıklara, AIDS, hepatit gibi hastalıklara yakalanabiliyoruz. Postür bozukluğu, bel, boyun fıtığı, çünkü bazen ayakta bazen oturarak ve eğilerek çalışıyoruz. Bunlar hep mesleki hastalıklar olarak görülüyor. 

“O KOLTUK, İNSANLARIN OTURMAK İSTEMEDİĞİ TEK KOLTUKTUR"

Eskişehir’de en sık görülen diş problemleri neler, diye sorsak, bir veri var mıdır?

Aslında bunu şehir olarak ayırt etmememiz lazım. Hasta açısından bakmak lazım. Genelde ağrılı, sağlığı sorun yaratınca hekimlere giden hastalar grubu var ve bu hastalar ağrı şikayetiyle daha işler ilerleyince geliyor. O zaman daha çok kanal tedavisi, çekim tarzı işlemler yapılıyor. Bazıları estetik amaçlı geliyor. O zaman daha çok görünümle ilgili düzeltmeleri yapıyoruz.

Sizce halkın diş sağlığı açısından bilinçlenmesi için yapılan çalışmalar, kamu spotları vs. yeterli mi?

Bence daha çok olabilir. Biz zaten bu göreve başlamadan önce bazı vaatlerimiz oldu. Bu vaatlerimiz içinde bu da vardı. Bunları daha genişletebiliriz. Gerek billboardlarda, bazen yazılı basında, bazen sosyal medyada ki sosyal medya günümüzde en yoğun ilgi gören mecralardan, televizyonlarda, ayrıca çeşitli kamu kuruluşlarında, okullarda, yuvalarda, çocukları bilgilendirerek, eğitim vererek veya koruyucu çalışmalar yaparak, fırça, macun gibi temin ederek halkı bilinçlendirebiliriz.

Çok bilindik bir tabir var, “Dişçi fobisi” sizce halkın genelinde hâkim olan bu durum ne şekilde ele alınırsa fobi olmaktan çıkar?

Ben hep şunu söylüyorum, diş hekimi hem doktor hem de psikiyatrist ve psikolog gibi davranmak zorundadır. Çünkü bütün gelen hastalar, korkarak gelir. O koltuk, insanların oturmak istemediği tek koltuktur. Onun için hastaya yaklaşımınız, uygulamalarınız çok önemli. Zaten hastaya o güveni verip sakinleştirirseniz hem o koltuğa daha rahat oturuyor hem de fobilerini yenebilirsiniz.

"Sadece Eskişehir değil, Kütahya ve Bilecik'te de üyelerimizi tek tek ziyaret edecek, sorunlarını dinleyeceğiz"

Eskişehir Diş Hekimleri Odası Başkanlığına seçildiniz ve genç bir başkansınız. Yeni yönetiminizle neler yapmayı hedefliyorsunuz?

Genel kurulumuzda da bunu açıkladım. Önce üyelerimizi tek tek gezeceğiz. Biz sadece sadece Eskişehir’in Diş Hekimleri Odası değiliz. Aynı zamanda Kütahya ve Bilecik illerindeki diş hekimlerinin de yönetim kuruluyuz. Onun için gerek muayenehanelerinde gerek hastanelerde çalıştığı yerlerde ziyaret etmeliyiz. Üyelerimizin hepsini tanımamız lazım. Onlara gittiğimizde isteklerini, sorunlarını, şikâyetlerini dinleyeceğiz, tek tek not edip istekleri doğrultusunda yapmaya çalışacağız. Bunları arşivleyip yönetim kurulu içinde bilimsel bir sosyal komite oluşturacağız. Sadece yönetim kurulumuz değil, dışarıdan gelip katılmak isteyen tüm hekimlerimiz komiteler oluşturacak. 6 aylık bilimsel programımızı yapıp önceden oluşturacağız. Çünkü hekim arkadaşlarımız çalıştığı için önceden, ne zaman bir bilimsel toplantı, ne zaman bir bilimsel kurs olduğunu görüp ona göre kendilerini ayarlayacaklar.

“EN BÜYÜK HEDEFİMİZ DE BİR SONRAKİ SENE ESKİŞEHİR’DE ULUSAL YA DA YAPABİLİRSEK ULUSLARARASI BİR KONGRE DÜZENLEMEK”

"En büyük hedefimiz de bir sonraki sene Eskişehir’de ulusal ya da yapabilirsek uluslararası bir kongre düzenlemek. Eskişehir bir cazibe merkezi olduğu için insanlar da hem gezmek hem de bilimsel bir toplantı yapmak için Eskişehir’e gelmek istiyorlar."

"DİĞER KURUM, KURULUŞ VE STK'LARLA BERABER ÇOK BÜYÜK ÇALIŞMALAR YAPMAK İSTİYORUZ"

Bu Eskişehir’in tanıtımı için de faydalı olacaktır... 

Evet, çünkü Ticaret Odası’nın çok güzel bir kongre merkezi var. Orayı da kullanmayı düşünüyoruz. Onun dışında kamu kuruluşlarıyla iş birliğimizi geliştireceğiz. Beraber çok büyük çalışmalar yapmak istiyoruz. Diğer STK’larla özellikle sağlıkla ilgili olan eczacılar, veterinerler, odalarıyla birbirimizin sesini daha iyi duyurabilmek için iletişim içinde olacağız. Milletvekilleriyle iletişim içerisinde olacağız. Mecliste sesimiz olsunlar, bizim sorunlarımızı dile getirsinler, istediğimiz yasaları çıkarmada yardımcı olsunlar istiyoruz. Bunun dışında Osmangazi Üniversitesi’nde Diş Hekimliği Fakültemiz var. Oradaki dekanımız da bize yardımcı olacağını söyledi. Onunla sıkı iletişim içinde olacağız. ADSM’ler yani Ağız ve Diş Sağlığı merkezlerimizle, öğrenci kolları ve Sağlık müdürlüğü ile de sıkı temas içinde olacağız. Eskişehir’de poliklinikler açıldı. Onlarla reklamla ilgili sorunlarımız vardı. Poliklinik sahipleri, yöneticileri toplayıp şikâyet ve dileklerini dinleyip haksız kazancın olmadığı bir sistem kurmayı düşünüyoruz.

“SAHTE DİŞ TEKNİSYENLERİ VAR, ONLARI ÖNLEMELİYİZ"

Yıllardır bu sektörün içinde olduğunuz için sormak istiyorum, Eskişehir’deki diş hekimlerinin yaşadığı genel problemler neler ve zaten başkanlık hedeflerinizde bu sorunlara yönelik çözümlerinizi sıraladınız ama genel olarak kısaca sıralamak gerekirse neler?

Mesela sahte diş teknisyenleri var. Hepsi değil tabii. Ağızda çalışıyorlar ve ağız sağlığı çok önemli. Bunların çalışmalarını Sağlık Müdürlükleriyle çalışıp önlemek istiyoruz. Diş hekimliğimizi geliştirecek bilimsel toplantılar yapmak istiyoruz ki, çağımız gelişiyor. Meslektaşlarımız geri kalmasın, kendilerini geliştirsinler. Sadece diş hekimlerimiz için değil, halkımız için çalışacağız. Çünkü halk sağlığı için çalışıyoruz. 

"DİŞLERİN NASIL FIRÇALANACAĞINI BİLMEMİZ GEREKİYOR"

Son dönemde özellikle pandeminin hayatımıza girmesiyle birlikte sağlığın çok önemli olduğunu bir kez daha gördük. Bu süreçte bedensel sağlığımıza dikkat ettik etmesine ama ağız sağlığımızı çok önemsemedik sanki. Ağız sağlığımızın kötüye gitmemesi için neler yapmalıyız?

İlk önce ağız bakımımızı iyi yapmamız gerekiyor. Dişlerimizi nasıl fırçalamamız gerektiğini bilmemiz gerekiyor. Bakımını ve sıklığını iyi bilmemiz lazım. Uygun macun, uygun fırça kullanmamız azım. Ek temizleyiciler, mesela diş ipleri, ara diş fırçaları, gargara kullanmamız lazım. 6 ayda bir diş hekimine gidip herhangi bir sorun olup olmadığını tespit etmemiz lazım. Çocuklarımıza koruyucu tedaviler yapılabilir. Bizde hep bir problemimiz oluyor, öyle diş hekimine gidiyoruz. Koruyucu hekimlik çok önemli. Biz bunu çok önemsiyoruz çünkü çürümeden florlama gibi özellikle çocukların üzerinde bu tip uygulamalar olursa hem çürüğün görülme sıklığı azalacak hem de çürüme azalacak.

Pandemiden en çok etkilenen sağlık kollarından biri de sizin de dile getirdiğiniz gibi diş hekimleri oldu. Bu sürecin getirdiği zorlukları, pandeminin hafiflemesiyle birlikte ekarte edebildiniz mi?

Herkes edebildi. İlk başta bu pandemi nedir, ne değildir diye yüzleşmeye çalıştık. Hiçbirimiz bilmiyorduk neyin ne olduğunu. Hatta çoğu şeyi hala tam bilmiyoruz. İlk zamanlar biraz çalışamadık. Ama baktık çalışmamız lazım. İnsanların sağlığının bozulması durmuyor ve bizim onlara yardımcı olmamız lazım. Zaten biz bunlara alışıktık. Maske takıyorduk, eldiven kullanıyorduk, siperlik kullanıyorduk. Onun için biz buna hazırlıklıydık aslında. Sadece bir bilinmezlik vardı. Hemen yine çalışmaya başladık ve hakikaten mesleklere baktığınızda en risklisi biziz ama en az yakalananlar da diş hekimleri oldu. Çünkü neden? Kendisini korumayı biliyordu. O yüzden çok zorluklar yaşamadık ama insanlar kendi hastalıklarını öteledi ve diş hekimlerine gitmek istemedi ya da dışarı çıkmak istemedi. Ondan sonra da insanların problemleri artarak bize geldi. Ama şimdi bir şekilde normale dönüyor artık.

Bir hekim ve bir birey olarak sizin kendi ağız sağlığınız için olmazsa olmazlarınız neler?

Birincisi önceden de söylediğim gibi ağız hijyenine önem göstermek. Dişleri doğru fırçalamak, doğru zaman ayırmak, doğru sıklıkta yapmak, ek şeyler diş ipi gibi kullanmak, aynı zamanda rutin kontrollere gitmek, koruyucu hekimliğin gelişmesi olmazsa olmazlarım.

“DİŞ HEKİMLİĞİ ÇOK ZOR BİR MESLEK, SEVMEK LAZIM"

Bu mesleği tercih etmek isteyen gençlere tavsiyeleriniz neler?

Birinci tavsiyem bu mesleği seviyorlar mı sevmiyorlar mı bu çok önemli. Ben bunu sadece bizim mesleğimiz için değil, diğer meslekler için de düşünüyorum. Bir kere insan hayatı boyunca bu işi yapacağı için mesleğini sevmesi lazım. Diş hekimliği çok zor bir meslek. Kolay bir meslek değil. Hem hekim oluyorsunuz, hem psikiyatr oluyorsunuz, insan sağlığıyla ilgileniyorsunuz, bedensel olarak yoruluyorsunuz, beyinsel olarak bunalıyorsunuz… Onun için bunları becerebileceğine inanan kişilerin bu mesleği yapmaları lazım. Artı el sanatınızın, el becerilerinizin iyi olması lazım. Kişisel ilişkilerinizin iyi olması lazım. Zor bir okulu var. Okumak hiç kolay değil. Son zamanlarda çok fazla fakülte açıldı. Çok fazla hekim var. 4-5 sene sonra tüm altta gelenler diş tabiplerinin sayısını geçecek bu da çok önemli bir şey. Bu da çok işsiz diş hekimi yaratıyor ne yazık ki. Halkımızın diş hekimine gitme sayısı ile diş hekimi sayısı uyuşmazlığı çok fazla. Bunu bilerek çok iyi olmanız lazım ki, piyasada tutunabilin. Bunları bilerek seçim yapmaları lazım. Ne yazık ki, görüyoruz, asgari ücretle çalışan, yeni mezun hekim arkadaşlarımızı duyuyoruz ve bunlara çok üzülüyoruz. Hepimizin değeri gidiyor. Bir hedefimiz de bu. Daha fazla diş hekimliği fakültesi açılmasını istemiyoruz. Acayip yerlerde diş hekimliği yapmaya çalışanlar var. Yeterli eğitim ve öğretim görevlisi yok. Bu da ilerisi için çok büyük sorun. 

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@