banner163

09.08.2021, 17:46

Hırsızmetre

Nedametli bir konu olan siyaset Habil ve Kabil ile başlar. Habil ve Kabil'le başlayan iktidar gücünü elde etmenin şehveti insanlığı çoğu kez uçuruma sürüklemiştir. İktidarın sık sık kullandığı ve fakat asla örnek almadığı ahlak ve fazilet sahibi Hz.Ömer'e atfedilen "Devlet yönetimine asla talip olmayın" sözü kamu yönetiminin ağır sorumluluk ve yüksek ahlak gerektirdiğinin örneğidir.

İlk çağlardaki Sokrates'den, Nizamülmülk'ün siyasetnamesine kadar siyaset ve devlet yönetimindeki kişiler mutlak erdem ve ahlak sahibi olmalıdır. Bugün siyaset içerisinde ahlak ve erdem mefhumu, kime göre, neye göre diye izafi bir kavram gibi değerlendirilmeye başlandı. Siyaset zenginleşme aracı ve nüfuz ticaretine dönüştü. Dün ile ilgili olarak bir örnek sunayım. Şu an Demokrat Parti'nin Genel Başkan Yardımcısı olan Dr. Melih Aktaş'ın dedesi Bakanlık yapmış, babası merhum Adnan Menderes'in 4 yıl Özel Kalem Müdürlüğü görevinde ve 6 sene parlamentoda bulunmuş. Kendisi de kamu görevi olarak Dış İşleri Bakanlığı ve üniversitede öğretim görevlisi olarak ders vermiş. Kendisin 30 yaşında bir aracı ve oturduğu bir, evet 1 adet evi var. Bugün siyaset yapanların çocuklarına  bakalım. Tayyib Erdoğan ve  Binali Yıldırım'ın çocuklarının servetleri nasıl oldu? Abdullah Gül'ün çocukları nerede, Bülent Arınç'ın meşhur damadı 15 Temmuz'dan önce ne iş yapıyordu?... Dönelim diğer tarafa İstanbul'daki Belediye Başkanlarının servetlerine bir bakın....

Bugün siyasetin yozlaşması ve çürümesi ülkenin bir numaralı beka sorunudur. Kamunun kaynakları nüfuz kullanılarak talan edilmektedir. Siyasi Parti İl Başkanı olarak açıkca ifade ediyorum. Bütün siyasi partiler siyasi ahlak martavalı okuyor, fakat bir tane somut taahhüt koyamıyorlar. Diğer taraftan talanı ve nüfuz istismarını sadece siyaset kurumunun çürümesine bağlayamazsınız. Bu talanın bürokrasi ayağı olmadan hırsızlık olmaz. Talan ve hırsızlığı mevcut kanunlarla önlemek ve çalanın burnundan getirmek mümkün değildir. 

Belli ki artık ar namus tertemiz. Yazılı olmayan normların bir geçerliliği de  kalmadı. Bu nedenle siyasetçi ve bürokrasi için, genel ahlak prensiplerinin detaylandırıldığı manifesto ve kanun yaptırımı mutlak şarttır. 

Partimizin ve şahsımın genel siyasi tavrı ahlak, erdem ve fazilet üzerinedir. Biz Eskişehir'de AK Parti'nin ve CHP'nin payandası değiliz. Namussuzluğa ve hırsızlığa sıfır toleranslıyız. Namussuzlar emin olsun ki, "Namussuzlar kadar cesuruz". Bu cesaret başımıza bazen iş açıyor. Kimi zaman birilerinin masalarında oturan taşeronların, kimi zaman da sucuk ve salamcıların saldırısına uğruyoruz.

Kimi namussuzlar da, kendi hırsızlıklarını kapatmak için iftira yolunu seçiyor. Namussuzlara, hırsızlara, arsızlara. Dünün baldırı çıplağı ipsiz sapsızı olup. Bugünün evlere, villalara arabalara, dolara, altına sahip olan hırsızlara hodri meydan. Öyle uyduruk "Mal varlığı beyanı"nı kabul etmiyorum. Yedi sülalemize kadar araştırsınlar. Hatta çoluğumuza, çocuğumuza kadar araştırsınlar. İki evladım var, bir tanesi Devlet Lisesinde, diğeri Devlet Lisesinden mezun. Alın teri ile Türkiye'de yaptığı derece sayesinde Üniversite de burslu okurken aynı zaman da çalışıyor.Özetle tüm namussuz ve hırsızlara hodri meydan. 

Siyasetçi ve bürokratın  hırsızını tespit etmek çok kolaydır. Türkiye'de hırsızlığa kılıf uydurmak için çıkarılan "Mal Varlığı Beyanını" hiç dikkate almayın. Siyasetçi ve bürokratın sebepsiz yere zenginleşeni kesin namussuz ve hırsızdır. Kim sabit gelirinin üstünde yaşam standartlarına sahipse ve mal ediniyorsa o bürokrat ve siyasetçi hırsızdır. Bir örnek vereyim ki daha iyi anlaşılsın. Bir adam var bundan 7 sene önce sabit bir iş sahibi değil ve sıradan basit bir hayatı var. Amiyane tabirle tam baldırı çıplak. Bürokrasiye kapağı atıyor. Zaman içerisinde hayat standartları değişmeye başlıyor. Piyasa değeri 700-800 bin lira olan iki otomobil alıyor. Değeri 1.5 milyon olan villada yaşıyor.

Sizce bu malları 7 sene içerisinde  nasıl elde etmiş  olabilir. 

Olasılıklar şunlar. 

Talih oyunlarından para çıkmış olabilir, babadan kalmış olabilir. Fakat babanında 7 sene önce parası yok. Akıllı yatırım yapmış desek, yatırım için de para gerekir. Bu adamın 7 sene önce bırak yatırımı, don giyecek parası yok. Ani zenginleşme için sebepleri ekarte ettiğinizde tek şık kalıyor. Bu adam hırsız, çalıyor. Kamunun parasını cebine atıyor. Hırsız-metrenin kodları bunlar, etrafınıza bakın uygulayın iyot gibi açığa çıkarlar. 

Biz hırsıza hırsız dediğimiz, namussuza namussuz dediğimiz zaman taşeronlar bağırmaya başlıyor. "Onların oy oranı kaç". Oy oranımız düşük fakat haysiyetimiz ve mazimizin sayısal değeri yok. Ahlak ve erdem de gecekondu, olup maddiyatta gökdelen olacağımıza, ahlak ve erdem de gökdelen olup, maddiyatta gecekondu olmayı yeğleriz.
 

Yorumlar (1)
Mehmet rıza 3 yıl önce
Cokkkk sert tebrikler

Gelişmelerden Haberdar Olun

@