27.09.2023, 12:55

Kazım Kurt ağlamasın, kendi düştü!..

Eskişehir'de son üç gündür, konudan anlayan, anlamayan; konu hakkında fikri olan olmayan; bilgisi olan olmayan neredeyse herkes aynı şeyi konuşuyor: CHP İl Başkanlığı seçimini Kazım Kurt neden, nasıl kaybetti?

Evet, nasıl ki Figen Kahya seçimi kazansaydı, aslında kendisi kazanmış olmayacaktıysa...

Evet, Figen Kahya seçimi kaybedince de aslında kendisi kaybetmiş olmadı!..

Kazım Kurt kaybetti...

Hem de çok güzel kaybetti...

Hem de nasıl kaybetti...

Hem de muntazam kaybetti...

Hem de bir güzel kaybetti...

Kimsenin inanası gelmiyor, ama Kazım Kurt, kendi yazdığı delegelerle seçimi bir güzel kaybetti...

Yıllarca CHP İl Başkanlığı makamının içini boşalttı; o koltuğu, kendi emir eri mevkisi haline getirdi; küstahça, kendini beğenmişçe davranan çevresine çok güvendi ve düştü!..

Ne demişler?

Kazım Kurt kendi düştü, ağlamasın!..

Peki, Yılmaz Büyükerşen, Ahmet Ataç, seçimi kazanan Talat Yalaz'ın hiç mi payı yok?

Onlar kazanmadı mı, sadece Kazım Kurt mu kaybetti?

Evet, Kazım Kurt kaybetti...

***

Evet, Yılmaz Büyükerşen ilk kez bir CHP kongresine bu kadar kristalize oldu, çok çalıştı...

Evet, Ahmet Ataç bu kez neredeyse 'sıfır' hata yaptı...

Evet, Ahmet Ataç'ın çevresinin hataları oldu, ama bu kez 'kırıcı' değillerdi hiç olmazsa...

Evet, Yılmaz Büyükerşen'in, kendisinden sonrası için pazarlık yapmayan, kendisine bağlı olan ekibi, hiç bu kadar çok ve doğru çalışmamıştı...

Evet, kendi seçimini kazanamasa da 'nerede bir yörük çadırı varsa' diye herkese umut aşılayan Egemen Yağcıoğlu çok çalıştı...

Evet, Kurultay delegeliği konusunda kendisine kelek atılsa da İlker Özokçu, çok çalıştı...

Evet, Ali Rıza Menevşe sessiz ve derinden çalıştı...

Evet, İbrahim Arslan, bütün Eskişehir'e ilk kez CHP'deki etkisini gösterdi...

Evet, Erman Gölet sanki kendisi adaymış gibi çaba gösterdi, bütün enerjisini verdi...

Evet, İsmet Süder, Murat Sönmez gibi isimler yeniden sahaya indi...

Evet, Nuray Akçasoy, Sevgi Akmen, Abdülkadir Adar, İlker Özokçu, Yücel Yenilmez gibi 'ağır isimler' aday olmayınca Talat Yalaz için herkes çalıştı, bir ağır isim, diğeri için, 'Bana ne, aday o oldu, o kazansın' demedi...

Evet, Talat Yalaz kongrede çok, çok iyi konuştu...

Hemen herkes son üç gündür bunları konuşmuyor...

Varsa 'Kazım Kurt çok kötü kaybetti', yoksa 'Kazım Kurt nasıl rezil oldu ama' diye konuşuluyor...

Peki neden kaybetti Kazım Kurt?

Tek tek kendisinin yazdığı delegelerin neredeyse yüzde 20'si Kazım Kurt'u neden sattı?

***

Kendisine çok güveniyordu...

Kazım Kurt sürekli kendisine çok güvenirdi, ancak bu durum son 2-3 yıldır, 'şımarıklık' boyutuna ulaştı...

Gerek hemşerileri gerekse partide tepki toplayan Figen Kahya isminde diretti durdu...

Yakın çevresinin, yine yakın çevresinde topladığı tepkilere kulağını tıkadı...

Şimdi istediği kadar 'yakın çevresinin akrabasını' alsın Sultandere'ye sürsün!..

Şimdi istediği kadar gençleri, belediyeden de örgütten de kovsun!..

Doğruları tespit edemeyecek kadar koptu insanlardan...

"Finlandiya'dan dönünce birilerinin kafasında tüp patlatacağım" diye konuşsun, ne fark eder!..

Atı alan Üsküdarı geçti..

Eskişehir'den, Odunpazarı'ndan genel başkan indireceğini sanacak kadar kendine hayran, çevresinin yediği herzeleri göremeyecek kadar kör...

Finlandiya'dan dönünce, Yılmaz Büyükerşen'in yakın çevresindekilerle "Yılmaz Hoca, Kazım Başkanı sildi. Seni Odunpazarı adayı yapalım, ben de aynı mevkide kalayım" diye pazarlık edenleri kovacak mı?

Haaayırrrr...

Kazım Kurt, yaşadığı bu hezimetten gram ders almayacak?

Yirmi yıldan fazladır yanında, yakınında çalışanların; kime, kimlere isyan edip kendisini sattığını bir türlü sorgulamayacak...

Kazım Kurt yine bütün suçu başkalarında bulacak...

Kazım Kurt kendisine çok, ama çok güvenecek...

Sinirden kıpkırmızı olup küfredecek...

Ama dönüp de aynaya bakmayacak!..

***

Bir süre...

Bir süre sonra, aklına, Yılmaz Büyükerşen'in yanına, yanı başına, hemen koltuklarının altına geldiği zamandaki hali gelecek!..

CHP'den uzaklaştırıldığı...

İsmet Süder'e habire seçim kaybettiği...

CHP'de insanların kendisinden kaçtığı zamanlar gelecek aklına...

Sonra yeniden yanaşacak Yılmaz Büyükerşen'in yanına...

"Ben ettim sen etme hoca" diyecek...

"Söyle bana kimi yollayayım yanımdan" diyecek...

"Sen, Ahmet ağbi, ben, harika bir ekibiz" diyecek...

Yılmaz hocasının gönlünü alacak ve yeniden Odunpazarı adayı olacak...

"Peki bundan sonra ne olur, hoca, Kazım'ı aday yapar mı" diye soranların sorularına cevap olsun bunlar da isterseniz...

Yılmaz Büyükerşen, yelkenleri suya inmiş bir Kazım Kurt'u yeniden aday yapar..

Erman Gölet'e de "Sen gel birinci sıradan meclis üyesi ol. Seçimden sonra ne olacağı belli olmaz, gerekirse meclisten, Kazım'ın yerine başkan olursun" der...

Der mi?

Gör bak, neler der, neler der...

Son bir sözüm de yeni, çiçeği burnunda Talat Yalaz'a...

Kendisiyle tanışmadım. Çok genç, dinamik bir kişi olduğunu duydum. Kendisi hakkında konuşan herkes bir tehlikeden bahsediyor: "Seçimi kendisinin kazandığını zannetme..."

Aman, aman...

Talat Yalaz bu yanlışa düşmez ve ekip çalışmasının hikmetini görürse...

Yani 'gençlik' yapmazsa...

Çok güzel günler görür siyasette...

Bu potansiyeli var, fark ederse...

Yorumlar (1)
Celaleddin Tortop 8 ay önce
Kaxım geçmişteki seçim başarısızlıklarına alışıktır. Güç zehirlenmesinden ve başarısızlıktan çabuk törnistan yapar. İyi seçimci değil ama soyadı gibi kurttur.

Gelişmelerden Haberdar Olun

@