Destici: Hiçbir kadını, anayı, evladı kurban vermek istemiyoruz

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Hiçbir kadını, hiçbir anayı, evladı, zulme ve insanlık dışı olaylara kurban vermek istemiyoruz." dedi.

SİYASET 05.12.2021, 19:33
Destici: Hiçbir kadını, anayı, evladı kurban vermek istemiyoruz

Destici, partisinin kadın kolları tarafından bir otelde düzenlenen "Kadın Hakları Buluşması" programına katıldı.

Mustafa Destici, 5 Aralık 1934'te, anayasada ve seçim kanununda yapılan değişiklikle Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkının verildiğini anımsatarak, kadınların sahip oldukları hakları, yaşadıkları haksızlıkları, zulümleri, güçlü bir yaradılışa ve geçmişe sahip olduklarını konuşmak, hatırlamak ve tüm Türkiye'ye hatırlatmak istediklerini kaydetti.

Destici, siyasi hayatında girdiği mücadelelerde kadınların kendisini ve davasını asla yalnız bırakmadığını, kazandıkları başarıların ardında her zaman kadın emeğinin bulunduğunu söyledi.

Kadınların, hayata anlam kattığını ve dünyayı başka bir gözle yorumladığını ifade eden Destici, "Kadınlar, kilimlere motif ekler, havlulara nakış işler. Kısacası, her şeyi güzelleştirmek, iyileştirmek için emek verir, çaba harcar. Dokunduğunuz her yer, arı olur, duru olur ve sevgiyle dolar. Bu nedenle, biz artık kadına şiddeti konuşmak istemiyoruz. Biz artık bu sorunları çözmüş, aşmış bir ülke olmamız gerektiğini söylüyoruz. Kadınlarımızın sorunlarını ve çekilen zulümleri değil, kadınlarımızın neler başardıklarını konuşmak istiyoruz. Hiçbir kadını, hiçbir anayı, evladı, zulme ve insanlık dışı olaylara kurban vermek istemiyoruz." diye konuştu.

BBP Genel Başkanı Destici, kadınlara haksızlığa ve istimara fırsat veren her şeyin ve herkesin karşısında olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Cezaların daha caydırıcı olması, daha ağır olması için, Meclis'te sizlerin sesi olduk ve bundan sonra da 'Türk kadınının sesi olmaya sonuna kadar devam edeceğim' diyorum. Bu meselelerin sadece cezalarla çözülemeyeceğini biliyoruz. Sosyal ve insani yönlerimizi de düzeltmek, iyileştirmek zorundayız. Bu yüzden erkek ve kız çocuklarımıza, çocukluklarından itibaren örfümüzü, adetimizi, milli manevi değerlerimizi, insanı, doğayı sevmeyi ve saymayı yani önce insan olmayı öğretmeliyiz. Çocuklarımızın aklının en karanlık yerine, ayrımcı söylemleri yerleştirmemeliyiz. Adaleti, merhameti ve Allah korkusuyla yaşamayı öğretmeliyiz."

Mustafa Destici, Türkiye'de, Fransa, Belçika, İtalya ve İsviçre gibi birçok Avrupa ülkesinden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasına rağmen, bu konuda çok eksik bulunduğunu, katedilmesi gereken çok uzun bir mesafenin bulunduğunu belirtti.

 "Hiç kimsenin kadınlarımızı ayrımcılığa tabi tutmasına müsaade etmeyeceğiz"

Başörtüsünün bazı çevreler tarafından geçtiğimiz yıllarda kadına yönelik bir "düşmanlık aracı" olarak kullanıldığını hatırlatan Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de yıllarca, eğer başörtüsü varsa, o kızlarımızın, kadınlarımızın, devlette veya özel okullarda 'öğrenim görmemeleri', 'kamuda görev yapmamaları', 'ordunun hastanelerine sokulmamaları', seçimle gelinen hiçbir görev için 'aday dahi olamamaları'yla ilgili kendilerini yırtanlar, darbe çağrısı yapanlar, darbe teşebbüsünde bulunanlar, hatta bir de 'postmodern darbe' yapanlar, 28 Şubat'ta, kendilerinden başka insan haklarından, kadın haklarından bahseden herkesi 'takiye yapmakla', 'samimi olmamak'la suçladılar. Ama asıl takiye yapanlar kendileriydi, asıl samimiyetsiz olan kendileriydi, asıl ikiyüzlü olan kendileriydi. Onların samimiyetsizliklerini ve ikiyüzlülüklerini, başörtülü bir kadın meclise girdiğinde ona karşı takındıkları tavırda gördük. Onların samimiyetsizliklerini ve ikiyüzlülüklerini, üniversite kapılarında ve ikna odalarında gördük. Onların samimiyetsizliklerini ve ikiyüzlülüklerini, maalesef tüm ayrımcı hareketlerinde ve davranışlarında gördük. İşte biz bu salonda başı açığı ve başı kapalısı hepimiz hep birlikteyiz. Başı açığı da bizim, başı kapalısı da bizim, onun için bundan sonra Allah'ın izniyle, hiç kimsenin kadınlarımızı böyle bir ayrımcılığa tabi tutmasına müsaade etmeyeceğiz."

BBP Genel Başkanı Destici, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadınlara yönelen şiddetin önlenemediğini, çirkin ve korkunç hadiselerle karşı karşıya kalındığına dikkati çekti.

Destici, "Daha önce de defalarca kez dile getirdim, 'Bir toplumda bir suça engel olamıyorsanız yapmanız gereken ilk iş, o suçla ilgili cezaları gözden geçirmek olmalıdır' diyorum. Dolayısıyla, kadınlarımızı, kızlarımızı ve çocuklarımızı suçsuz yere öldüren sapıkların, bunlarla ilgili suçların gözden geçirilip mutlaka ama mutlaka bunlar için idam cezasının geri getirilmesini istediğimi, kadınlarımızın huzurunda seslendiriyorum." ifadesini kullandı.

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@