banner163

22.08.2022, 19:50

Sokak köpekleri ve ruh hastaları

Sürü haline gelmiş sokak köpeklerinin insanları tedirgin ettiği apaçık bir gerçek.

Sadece tedirgin etmekle kalmıyor, insanlara ciddi zararlar da verebiliyor ki bu görüntüleri de sık sık görüyoruz zaten.

Bu konudan ve tedirginlikten şikayetçi olup “sokak hayvanları öldürülsün” demek büyük bir ruh hastalığıdır…

Aynı şekilde sokaktaki hayvanların insanların canından daha değerli olduğunu düşünen insanlar da ruh hastasıdır.

“İnsan azalsın, patiler çoğalsın” diyen ahmakları bile görüyoruz.

Sokak hayvanlarının kimseye saldırmadığını, insanların sokaktaki hayvanları kışkırttığını söyleyen tekdüze insan modellerinin psikolojik rahatsızlıkları olduklarını düşünüyorum…

Çünkü binlerce görüntü mevcut.

Amerika Houston’da 7 köpeğin saldırısı sonucu 71 yaşındaki bir adam hayatını kaybediyor. Olayın ardından 7 köpeğin sahibi de “ölümle sonuçlanan saldırı” suçuyla yargılanmaya başlıyor.

Sahipsiz köpeklerin durduk yere saldırdıkları insanlar için kimin yargılanması gerekiyor?..

Ben söyleyeyim…

Belediyeler.

Belediyeler bu sorunu kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde çözüme kavuşturabilir.

Barınakları güçlendirip sokaktaki köpekleri iyi şartlar altında kontrol altında tutmak gibi insani bir çözüm modeli üretmek bir yana dursun, sürü halinde gezen köpekleri bile dağıtmıyorlar.

Ha, sokak hayvanlarının barınaklara kaldırılmasını bile kabul etmeyen müptezeller de yok değil.

Sokak hayvanları ille de sokakta olacakmış, onlara dokunulmayacakmış…

Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle Resmi Gazete'de 1932 yılında yayınlanan tamimden de kimsenin haberi yok anlaşılan.

“Sahipsiz olan bütün köpekler itlaf edilecektir. Şehir ve kasabalar dahilinde beslenen sahipli köpekler; hiçbir surete başı boş olarak mahalle aralarında, çarşı ve pazarda dolaştırılmayacaktır. Dolaştırmak isteyenler hayvanın ısırmasına mahal bırakmamak üzere ağız ve burnuna birer maske takmaya mecbur tutulacaklardır. Bu hususun şehir ve kasaba dahilinde belediyeler tarafından neşir ve ilanı ile şiddetli murakabe (denetim) edilmesi ve muhalif hareket edenler hakkında belediyece ceza tatbik edilmesi icabeder.” (Resmi Gazete, 13 Haziran 1932, Sayfa 1554)

Hala ve ısrarla “yasaklı ırk” besleyen köpek sahiplerini görüyorum. Beslemeyi de geçtim, köpeklerini tasmasız ve ağızlıksız bir şekilde salanlar bile var.

Bu önemli konunun “holiganların” eline kalması sadece toplumdaki gerilmeyi artırıyor.

Zira sokak köpeklerinin durduk yere kimseye saldırmadığı düşüncesi kocaman bir ütopya.

Bizzat yaşadım, deneyimledim.

O yüzden kimse boşa duyar falan kasmasın, az ötede oynasın.

Kimsenin tedirginlik yaşamaya hakkı yok…

İnsan canını hiçbir şey ile mukayese etmem…

Edenlere de ruh hastası der geçerim!

Belediyeleri de en hızlı şekilde çözüme davet ederim.

En başta da bütün sokak hayvanlarını “masumlaştıran” Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ı…

Bütün sokak hayvanları ile tanışıp, tamamının saldırgan olmadığı konusunda net bir çalışmanız yok ise…

Masumlaştırma çabası yerine barınakları iyileştirme çalışmalarını başlatmak, faydalı olacaktır.

Yorumlar (1)
Larissa Reggio 2 yıl önce
Genç ve algıları açık olan insanlar çoğalsın artık. Onur ağzına ve yüreğini sağlık. Her zaman başarılı bir yazı olmuş…

Gelişmelerden Haberdar Olun

@