05.05.2021, 15:23

İkisi de Şehir Hastanesi ama…

Babamın rahatsızlığı nedeniyle aylardır hastanelerdeyim.
Yoğun ve zorlu tedavi süreçlerinden geçiyoruz. 
Korona virüs salgınına rağmen günlerimiz iki farklı hastanede iki farklı tedavi nedeniyle git geller arasında geçip gidiyor.
En önemli tedavimizi Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nde alıyoruz. 
Diğer tedavimizi ise Göztepe Prof. Dr.  Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’nde alıyoruz.
Uzun süre daha doğrusu aylardır bu iki hastaneye sürekli gidip gelince beklerken ve yaşanılanları görünce karşılaştırma gereği hissediyorsun.
Öncelikle Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nde anlatmakla başlamak istiyorum. 

Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi

Eskiden Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak faaliyetini sürdürürken, eski hastanenin yıkılıp yerine yeni ve tam donanımlı daha çok yatak, Yoğun Bakım Ünitesi, ek bina ve personeliyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 4 Temmuz 2020’de bizzat açılışını gerçekleştirerek Şehir Hastanesi statüsünde hizmet vermeye başladı.
1987’de 150 yataklı bir hastaneyken şimdi 1105 yatak kapasitesine sahip.
İleride eklenecek olan Onkoloji Hastanesi ile birlikte yatak sayısı 1250’ye çıkacak.
Şu an hastanede 47 ameliyathane de hizmet vermekte.
Peki, bu sayılar iyi güzel de yönetim nasıl, sistem nasıl derseniz, başlıyorum anlatmaya…
Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi inanılmaz sistemli.
Her şey çok düzenli, her şey oradan oraya koşturulmadan yapılıyor. 
Bir randevu saati verildiğinde saatinizde randevunuza alınıyorsunuz. 
Tedaviler sistematik bir şekilde hem hastayı hem de hasta ağır ya da yürüyemez durumda ise ona refakat eden hasta yakınını yormadan yapılıyor.
Tedaviyi yapan doktor, hastanın başka bir servise görünmesi gerektiğini de düşünüyor ve oraya yönlendiriyorsa yönlendirdiği bölümde yine hastayı ve hasta yakınını yormadan, oradan oraya koşturtmadan anında gerekli tetkikler yapılıp akabinde uygulanması gereken ya da tedaviye eklenmesi gereken seçenekler değerlendirilip yine sistematik bir şekilde yapılması gerekenler yapılıyor.
Doktorundan, tıbbi sekreterine, güvenliğinden temizlik personeline kadar herkes sistemli ve özverili çalışıyor.
Kovid önlemleri konusunda da çok sıkılar.
Hangi servise giderseniz gidin sürekli temizlik personelinin oraları dezenfekte edip temizlediğine şahit oluyorsunuz.
Yatan hasta servislerine öyle her istediğinizde elinizi kolunuzu sallayarak giremiyorsunuz.
Yönetimi bu anlamda kutluyor, gerek doktorlarına gerek diğer sağlık personeline hatta temizlik personeline bile özverili ve sistemli çalışmalarından ötürü tüm samimiyetimle teşekkürlerimi sunuyorum. 

Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi

Hayalet hastane

Gelelim Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’ne.
Çok değil, Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nin açılışından tam iki ay sonra 5 Eylül 2020’de eski binasının yanında yeni büyük hizmet binası ile yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı gerçekleştirildi. 
Hastanenin açılışıyla birlikte ilk etap da 758 yatak yer alırken ikinci etabın hizmete girecek olmasıyla birlikte 27 ameliyathane, 96 yataklı yoğun bakım servisi ve 175 poliklinik odasının hizmet vermesi planlanıyor. 
Ayrıca ikinci etapla birlikte 38 Doğum salonu da hizmete alınacakmış.
Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’nde ise ne yazık ki bir sistem yok. 
Yanlış duymadınız gerçekten yok.
Bir kere randevu saatinizde asla randevunuzu olamıyorsunuz ve saatlerce bekliyorsunuz.
Doktorunuzun size bir sonraki randevu için gelmenizi söylediğiniz tarihe randevu sekreter tarafından size veriliyor verilmesine de saat sorunsalı ortaya çıkıyor. 
Çünkü sekreter size verdiği saati en az 10 kişiye daha veriyor ki, bu o tarih ve saatte hastaneye gitseniz bile o hizmeti almanızı 3-4 saat geciktiriyor.
10 kişide 3-4 saat nasıl gecikir diyorsanız, yine sistemsizlik devreye giriyor ve doktorun istediğini tetkiklerin parça parça farklı yerlerde yapılması ve her seferinde doktora Sonuçları göstermek için sizin doktorun odasına gidip gelmenizle sonuçlanıyor. 
Bu sistemsizlik, 2 kat aşağıda kanını ver sonucunu al gel şeklinde değil bu arada. 
Çünkü doktorun sizden istediği tetkikleri sekreter tek seferde sisteme girmiyor. 
Birini yaptırıp geliyorsunuz, doktora gösteriyorsunuz, doktor diyor ki e diğer tetkikin sonucu nerede diğer tetkik sisteme girilmemiş ki sonucu olsun.
Hobaaa bir daha sekretere git, tetkiki işlettir, in ya da çık yaptır, bekle sonucu al doktora göster…
Bir kısır döngü gibi sürekli aynı git, gel, işlet, yaptır, bekle, al, gel döngüsünde zaman 3-4 saat geçiyor. 
Sadece bizim için değil diğer hastalarla da aynı. 
“Sizin de mi?”, “sağlam olsak koşturalım da ayakta duracak halimiz yok, niye tam yapılmıyor bu işler” muhabbetleri hiç eksik olmuyor.
Hatta zaman zaman doktor istenilen tetkikin sonucunu kendi odasındaki bilgisayardan bakamıyor, hoba hep birlikte başka doktorun odasına geçip sonucu değerlendirdiğiniz oluyor.
Ve bir keresinde bir sonucu istediğimde doktorun bilgisayarına göndermek ya da çıktısını alıp elimize vermek yerine sonucu verecek görevli telefonumla ekranın resmini çektirip öyle doktora göstermemi istemişti.
Doktor sonucu isteyince de telefonumdaki görüntüyü gösterdiğimde kızarıp, gelin yan odadan sonuca bakalım demişti.
Öyle de bir durum, kızsan doktorun suçu ne, görevliye kızsan, belki bilgisayar sisteminde sorun var diye empati yapıyorsun sesini çıkarmıyorsun.
Bu durumda doktorları öyle mahçup eden sisteme içinden en seçilmiş kelimeleri la havle eşliğinde saydırmakla yetiniyorsun.
Burada bir parantez (yaptım ama niye yaptım bir sor değil de bir düşün diyorum. İçimden söylediklerimden pişman mıyım, biraz…)
Velhasıl tetkiklerden sonra bir tedavi uygulandıysa tedavi sonrasında ertesi gün için size şu saatte şu katta kontrole gelmeniz gerekiyor diye yeniden randevu veriliyor. 
Ertesi gün o saatte kontrole gittiğinizde aman da aman kimler varmış burada efendim, modunla girip bir gün öncesinde sizle aynı saate randevu verilip tedavi olduğunuz kişilerle yine aynı kontrol saatinde gelmenizin istendiğini görüyorsunuz. 
Kim içeriye önce alınıyor, neye göre önce alınıyordan öte kontrole gittiğinizde sizi kontrol edecek olan kişinin sizlerden haberi bile olmuyor. 
Bir telefon edilip o kontrol onayı alınıyor önce sonra artık adınız okunmadan kim önce o koridorda dikildiyse ondan başlanarak, kontrolünüzü oluyorsunuz.
Yatan hasta servislerine gün içerisinde elinizi kolunuzu sallayarak girebiliyorsunuz.
Kimse de kardeşim, sen burada ne arıyorsun ya da ziyaret saati değil ki zaten koronadan dolayı mesela Dr. Lütfi Kırdar’da ziyaret saatleri kaldırıldı, demiyor.
Hastanede güvenlik varsa da aylardır gidiyorum, henüz göremedim. 
Temizlik deseniz, yatan hasta servisinde nasıl olduysa bir iki kere denk geldim personele ama hastane içerisinde saatlerce boş boş beklerken hiç denk gelmedim.
Zaten halen inşaat halinde olduğunu da içerisine girdiğinizde görüyorsunuz.
Hastanenin bir yöneticisi varsa affola ama benim gözlemime göre hayaletler tarafından yönetiliyor gibi. 
Öyle başıboş ve kendi halindeki, insan ister istemez hayaletler tarafından yönetildiğini düşünüyor.
Ne yazık ki, doktorların iyi olmaları hastanenin bu vasat ve sistemsiz işleyişini bir türlü kurtarmıyor.
Otur sıfır diyesim geldi…
Ve maalesef biz bu durumu daha uzunca bir süre yaşayacağız. 
Gönül isterdi ki, iki canım yesyeni son sistem hastane aynı şekilde sistemli çalışsın ama çalışmıyor…
Bu arada özel muamele filan beklediğim düşünülmesin. 
Ona da karşıyım. Her şey yerinde olması gerektiği gibi sistemli yapılsın yeter. 
 

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@