17.04.2022, 09:00

ABD Ukrayna’yı feda mı ediyor?

ABD yeni bin yılda tüm dünya ile birlikte aslında büyük yapısal değişimler geçirdi…

Üretim toplumundan tüketim toplumuna dönüştü…

Küresel ticaretin gelişmesi ve dünyadaki lojistik entegrasyon ABD'yi son yirmi yılda epey bir zora soktu…

Asya’da gelişen üretim teknolojisi, ucuz işgücü ve hammadde piyasası okyanus ötesindeki üretimi zora soktu…

Büyük sermaye üretimini Asya'ya kaydırdı…

Otomotiv üretimi, elektronik üretimi Asya’da yoğunlaştı…

ABD otomotiv sektöründe neredeyse yok oldu…

Elon Musk ve Tesla olmasa otomotiv ABD'de neredeyse yok hükmünde…

ABD dış ticarette yıllık yaklaşık 1 trilyon dolar açık veriyor…

Bu açığı ise görünüşte karşılıksız dolar basarak kapatıyor gibi görünse de aslında FED'e ve sahiplerine sürekli borçlanıyor…

ABD için yeniden üretim toplumuna dönüşmek artık neredeyse bir hayal oldu…

Ayakta kalabilmesinin kısa vadede tek bir çıkar yolu var…

O da dünyanın zorbası olmak ve haraç kesmek…

Önce bir tehdit oluşturmak ve hedeflediği ülkeyi o tehdide karşı korumak adına haraç kesmek…

Trump hani Suudi Arabistan'a alenen yapmıştı ya…

110 milyar dolarlık silah satış anlaşması…

Bu rakamın mukayesesi için Türkiye'nin yıllık savunma bütçesinin 19 milyar dolar olduğunu söylemek isterim…

Yani…

Bu rakamda silah için her Suud vatandaşına bir tank tahsis etmek gerek desem abartı olmaz…

Elbette böyle bir satış olmadı da, olmayacak da…

Bu ABD'nin kestiği haraç idi…

Keza BAE'ye…

Ve diğer birçok ülkeye…

Peki yeter mi?…

Elbette yıllık 1 trilyon dolarlık açığı kapatmaya yetmez…

O zaman…

Daha büyük tehlikeler oluşturmalı ve daha yüklü haraç faturaları kesmeleri gerekli idi…

Avrupa yavaş yavaş ABD'den bağımsız olma gayretinde idi..

Hatta Macron NATO’nun bitişini ilan etmiş, Avrupa Ordusu kurulmasını önermişti…

SSCB tehdidi biteli otuz yıl olmuş Doğu Avrupa ile Batı Avrupa birkaç pürüz dışında entegre olmuştu…

En yakın ateş Ortadoğu ‘da idi ve Avrupa'nın büyüklerine yangın çok uzaklarda idi…

ABD'nin himayesine muhtaç bir Avrupa için burnunun dibinde bir yangına ihtiyaç vardı…

Kundaklamaya en müsait yer ise AB'nin yıllardır kendine entegre etmeye çalıştığı Ukrayna idi…

Rusya'nın siyasi, tarihi ve stratejik hassasiyetlerini bilenler için Ukrayna ile Rusya ‘yı kışkırtıp harekete geçirmek çok da zor değildi…

Ve…

Yangının fitili ateşlendi…

Avrupa burnunun dibinde yangını hissetti…

Dört milyon mülteciyi bir anda kucağında buldu…

Şimdi Stalin’in tavuğu gibi gidip ABD'nin bacaklarının arasına sığınacak…

O ne derse yapacak, ne verirse yiyecek…

Ukrayna kurban edildi…

Hiçbirinin, ne AB'nin ne de ABD'nin umurunda değiller…

Ancak ABD için bu kaos yeterli mi?

Bence değil…

Sadece ABD'nin kaçınılmaz çöküşünü biraz daha uzatır…

Çünkü AB'nin de ABD'yi besleyecek gücü yok…

En çok birkaç on yıl içerisinde ikisi de büyük gürültü ile çökecekler…

Dünya’da yeni dengeler oluşuyor…

Bugünün hegemonları bunu görüyor ve fark ediyor…

Ancak kalıcı bir çözüm üretmekten zihinsel olarak çok uzaklar…

Çünkü bugüne kadar hep kaosa ve yıkıma oynadılar ve odaklandılar…

Yapıcı çözümlerden ve kazan - kazan anlayışından hep uzak durdular…

Hep sömürmekten yana oldular…

Paylaşımcı ve adil olmaya hiç yanaşmadılar…

Zulüm ile abad olabileceklerine inandılar…

Yeni oluşacak düzende pay sahibi olma heveslileri yine yeni zalimler…

Bir tek Türkiye…

Daha adil bir dünya hedefini ilan etti…

Nizam- ı Alem…

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@