Cumhurbaşkanlığı savaşı kızışmaya başladı...

Cumhurbaşkanlığı seçimi için daha erken demekle birlikte şunun şurasında 1,5 yıl gibi bir zaman dilimi kaldı..

Sistemden kaynaklanan yüzde 50+1 şartı tarafları çok dikkatli olmaya ve hata yapmamaya zorluyor..

Seçimin anahtar faktörü tabii ki adayların kim olacağı konusunda düğümleniyor.

Cumhur İttifakı'nda adaylık konusunda sıkıntı yok. Recep Tayyip Erdoğan tartışmasız tek aday...

Millet İttifakı'nda ise henüz netleşen bir aday profili gözükmüyor. CHP kanadında Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın isminin öne çıktığı gözüküyor..

Bu cephenin güçlü ismi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çok akıllı bir manevra ile ve "Ben Başbakanlığa adayım" gibi bir sloganla yola çıkarak hem ittifakın önemli ölçüde elini rahatlatmış oldu hem de sükseli bir çıkış yaparak iktidara geldiklerinde parlamenter sistemde eskiye dönüşün mesajını vermiş oldu..

Meral Akşener bu tavrı ile en azından ittifakı HDP’nin vetosundan kurtarmış oldu..

Eldeki verilere ve tahminlere göre Millet İttifakı'nın her halükarda HDP’nin oylarına ihtiyacı var.. Meral Akşener’in ismi olmayınca daha kolay pazarlık yapılacağı ve HDP’nin Millet İttifakı'na; Biz sizin Cumhurbaşkanı adayınızı destekleriz ama aday tespiti sürecinde yer almak istiyoruz diyeceği sanılıyor..

Baksanıza hakkında 4 yıl 8 ay Yargıtay tarafından onaylanmış hapis cezası bulunan ve yasal olarak aday olması mümkün olmayan Selahattin Demirtaş; Partim görev verirse Cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırım diyerek ortaya bir yeni tavır koydu.

Kendisi de hukukçu olan Demirtaş’ın Anayasa Mahkemesi'nden döneceğine dair bir hukukçu olarak bir beklentisi, bir umudu mu var bilemeyiz ama normal şartlarda adaylığının YSK tarafından veto edileceğini bile bile aday olması, mağdurları oynamaya aday olduğunu gösterir.

HDP’yi PKK’nın kolu olarak gören Meral Akşener pası Kemal Kılıçdaroğlu’na atarak HDP ile olan münasebetleri de ona ihale etmiş olmuyor mu?..

Her geçen gün yıldızı daha da parlayan ve merkez sağın oylarını büyük ölçüde kendi partisine kanalize etmeye başlayan Akşener, aynı cephede gözükmemeye özen gösterdiği HDP'nin oylarına engel çıkartmayacak bir formül bulur ve bunu da büyük ortağı Kemal Kılıçdaroğlu’na ihale edebilirse Millet İttifakı adına büyük iş başarmış olur..

Gelelim Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı konusunda kigörüşlerimize diyeceğiz, ama onu da bir başka yazımıza bırakalım..

Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Atikel’i kızdırmayalım..