21.11.2022, 11:14

Büyük devlet olmak

Durumu izah etmek için bir örnekle başlayım. Türkiye, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nı büyük bir cesaretle ve birçok teknik eksikliğe rağmen başarıyla gerçekleştirmiştir. Ve sonrasında hepimizin bildiği ambargolar ile yaklaşık on yıl kadar yaşanan ekonomik sorunlar. 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında da Yunanistan’ın NATO’ya alınmasına yeşil ışık yakarak diyetini ödemiştir. 2000 yılına kadar da yaşanan ekonomik ve siyasi sorunların olduğu çalkantılı bir dönem yaşadık. 

Herkese ve her şeye rağmen tüm sorunları aşmanın tek yolunun kendi göbeğimizi kendimizin kesmesinin zorunluluğunu 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ile de iliklerimize kadar hissettik. Ve sonrasında her alanda “silkinen ve kendine gelen” tüm devlet kadroları Millileşme yolunda büyük aşamalar kat etti. 

Aslında önce Azerbaycan-Ermenistan Savaşı’nda görüldü ilk sonuçları millileşmenin. Askeri güç olmanın yanı sıra siyasal bir güç olmanın ne denli etkili olduğu barış anlaşmasında kendini hissettirdi. Ukrayna-Rusya Savaşı’nda ise eko-politik stratejinin bir sonucu olarak Türkiye, yönlendirici ve en güçlü arabulucu olmuş, güvenilir masa kurucu olma rolünü almıştır. 

Hem ekonomik hem siyasal hem askeri hem de teknolojik olarak güçlüyseniz, yaklaşık 1000 km genişliğinde ve onlarca km derinliğinde bir hava operasyonunu yapabilirsiniz. Üstelik de karşınızda bir devlete rağmen değil devletlere rağmen yapıyorsunuz. Aynı anda 89 farklı noktaya hava operasyonu yapmak öyle oturduğun yerden maval okumaya benzemez. Bunu ancak büyük devletler yapabilir. 

Sorun şurada. Büyük devlet olmanın psikolojisini yürütemiyorsanız muhalefet de yapamazsınız. Bu denli devasa operasyonu yapma gücüne sahip devleti yöneten siyasi iktidara karşı yürüteceğiniz politika şu mu “Gençler size İngiltere’deki tefeci yatırımcılardan para getireceğim”. Maalesef diyorum farklı düzlemlerde üretiliyor politikalar. 

Türkiye millileşme politikasının ilk sonuçlarını alıyor ve de almaya devam edecek. Hakkı Kutlu’nun rüyası ne zaman gerçek olur bilmem ama büyük devlet olmaya alışamayanların işi zor. 2023 seçimlerinin galibinin yanı sıra artık kaybedeni de belli. 

***

İLAHİ SİYASET

Bizim siyasi hayatımızda çok matrak anlar da yaşanmıştır. İşte birkaç örnek:

“SHP eski Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan Kızılcahamam mitinginde vatandaşlara 'Sevgili Kızılderililer' deyince meydan, kahkahaya boğulmuştu”

“TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk ise kendisini gece 03.00'de telefonla arayan ve ''Sayın Başkanım inşallah uyumuyordunuz'' diyen arkadaşına '' Yok uyumuyorum, 3-5 nöbetçisiyim'' cevabını vermişti”

“CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in çapkınlık yaparken yakalandığı iddiasına ''Ben çiçek sulamaya gitmiştim'' karşı cevabı ise Türk siyasi hayatına yazıldı”

“Süleyman Demirel ‘Dün dündür bugün bugündür. Yollar yürümekle aşınmaz, Ege bir Yunan gölü değildir. Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl değildir’ sözleri unutulmaz”

Kırat yerine ‘Beyaz At'' diyen Tansu Çiller, Haydar Aliyev'e ''Haydar Ali Bey'' demiş, belediyedeki zabıta memurlarını da ''Merhaba Asker'' diye selamlamıştı.

Bülent Ecevit ''Medeni Kanun'' yerine ''Medeni Hatun'' diyerek güldürmüş, Eylül ayının ortasında 30 Ağustos'u kutlamıştı.

Ecevit Afganistan Başbakanına ''Afgan Genel Müdürü'' de dedi.

Bülent Ecevit Çankaya köşkündeki bir yemekte kadehleri karıştırıp konuğunun kadehini almıştı.

Turgut Özal döneminin Enerji Bakanı Cemal Büyükbaş Eskişehir'de petrol bulunduğunu açıklamıştı. Ancak bakanın petrol çıktığını söylediği yerin hemen yakınındaki benzin istasyonundan sızıntı olduğu belirlenmişti.

Yüzme bilmeyen İçişleri eski Bakanı Abdülkadir Aksu da otomobil lastiği ile denize girmiş, ''Ferro Krom Tesisleri'' için de ''Kırro Ferom Tesisleri'' diye konuşmuştu.

Ve daha niceleri. Gırgır’ın kapak sayfaları, Fırt’ın 2. Sayfa güzeli, Tan gazetesi unutulur mu?
Bu adını sıraladığım mizahi yayın yapan dergi ve gazeteler siyasiler ile ilgili her tür eleştiriyi de kendilerince yapabilirlerdi. Bu nedenledir ki karikatüristler bile toplumca tanınır ve saygı duyulurdu. Bugün bir karikatüristin adını hatırlayan var mı? Her akşam kanal kanal gezen yo-rum-cu-ları herkes tanıyor. Ya da tanıdığını sanıyor. Birazcık güler yüzlü siyasete ve siyasetçiye ne çok ihtiyacımız var. 

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@