Gazeteciler neden intihar haberi yapmamalı?

İntihar haberlerinin bilimsel olarak kanıtlanmış halk sağlığına olan zararları ve medyanın bu konuda duyarlı olma zorunluluğu yeniden gündemde... Gazeteciler neden intihar haberi yapmamalı?

HAYAT 23.10.2023, 15:26 23.10.2023, 15:38
Gazeteciler neden intihar haberi yapmamalı?

medyamidas.com, yayın hayatına başladığından bu yana, dünya çapındaki bilimsel çalışmalar, ilgili yetkin kurumlar ve bilim insanlarının açıklamalarına dayanarak, intihar haberlerini yayınlamamakta ve bu yaklaşımını sorumlu gazetecilik anlayışıyla bir yayın ilkesi olarak belirlediğini daha önce de kamuoyuna duyurmuştu. 

İntihar ve intihar girişimi haberlerinin, psikolojik açıdan rahatsızlıkları olan, intihara veya başka insanlara şiddet uygulamaya meyilli insanlar üzerinde özendirici ve şevk edici etkileri olduğu özellikle son 30 yılda tüm dünyada yapılan bilimsel çalışmalar ve araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Türkiye'de de son 20 yıldır yaygın medyada intihar ve intihar girişimi haberlerinde büyük oranda azalma yaşanıyor ve birçok medya kuruluşu bir yayın ilkesi olarak benimsemese bile bu haberlere hiç yer vermiyor. Öte yandan, sosyal medyada ise bu tür olaylarla ilgili yapılan bilinçsiz paylaşımlar ve bilinçsizce yapılan haberler ile intihar haberleri büyük bir sorun olmaya devam ediyor. 
Bu konuda bilimsel verileri ve yaklaşımı açıklaması açısından Türkiye Psikiyati Derneği'nin "İntihar ve medya sorumluluğu" başlıklı açıklamasını da sizlerle paylaşmak istiyoruz. 

Türkiye Psikiyatri Derneği yıllardır uyarıyor: "İntihar haberleri ve veriliş şekilleri intihar olaylarını arttırmaktadır"

Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Mehmet Yumru yaptığı açıklamada, tüm dünyada yapılan araştırmalarda intihar haberlerinin ve bunları konu edinen açıklamaların intihar olaylarını arttırdığını gözler önüne sermişti. İşte o açıklama ve veriler:
•İntihar, her yıl 800 binden fazla kişinin yaşamını yitirmesine yol açan çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. 
•Ülkemizde son 10 yılda yaklaşık 29000 kişi intihar sonucu hayatını yitirmiştir.  
•Dünya üzerinde tüm ölümlerin %1.8’i intihar sonucunda gerçekleşmektedir. 
•İntihar oranı ülkemizde son 40 yılda %50 artış göstermiştir. 
•Ülkemizde yazılı, görsel ve sosyal medyada intihar haberleri sıklıkla yer almaktadır. Medyanın bu haberleri detaylı olarak ilettiği ve hatta görsel materyalleri sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. 
•Bir intiharın haber sınırlarını aşan bir ölçüde anlatılması ya da gösterilmesi kişinin mahremiyetinin ve kişilik haklarının ihlalidir.
 •Medyada intihar vakalarının tüm detaylarıyla, dramatize edilerek, görsel öğeler eşliğinde sunulması, intihara eğilimli insan üzerinde olumsuz etkiler yarattığı bilinmektedir. 
•Hem ülkemizde hem de dünyada medyada intihar haberlerinin veriliş biçimine dikkat edilmediği zaman intihar girişimlerinin arttığını gösteren çok sayıda örnek bulunmaktadır. 
•1970'lerde, Britanya'da, bir kendini yakarak intihar etme eylemi uluslararası medyada oldukça fazla yer bulmuştur. Bunu takip eden 12 ay içerisinde Britanya'da kendini yakarak intihar etme eylemi (taklit intihar) normalde beklenenden 60 adet daha fazla arttığı saptanmıştır. 
•Avustralya'da yapılan bir araştırma, ülkenin iki ulusal gazetesinde intihar haberlerinin yer almasından sonra Avustralyalı erkeklerde intihar oranının yükseldiği görülmüştür. 
•1985 yılında ABD’de genç yaş intiharlarını önlemeye yönelik 4 film hazırlanmış, değişik haftalarda yayınlanarak, ailelerin ve gençlerin intihar davranışına dikkat çekmesi hedeflenmiştir. Ancak bu filmlerin gösteriminden sonra intihar girişiminde bulunan gençlerin sayısında artış görülmüştür.  
•Yıllar önce Boğaziçi Köprüsü’nde intihar girişimi haberlerinin verilmesinin kesilmesinden sonra intihar girişimlerinin azalması, Avusturya’da intihar haberlerinin kısıtlanmasından sonra intihar olgularının azalması gibi örnekler intiharın medyada yer alması ile gerçekleşmesi arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. 
•Medyada ayrıntılı resim ve görüntülerle verilen haberlerden sonra benzer yöntemi kullanarak intiharların arttığı bildirilmiştir. Aynı zamanda tehlikeli davranışlarda bulunma ve depresyon oranlarında da artış gözlenmiştir.

•Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hak ve Sorumluluklar Bildirgesi’nde “İntihar olayları hakkında haber çerçevesini aşan ve okuyucu veya izleyiciyi etki altında bırakacak nitelikte ve genişlikte yayın yapılmamalıdır. Olayı gösteren fotoğraf, resim veya film yayınlanmamalıdır” denilmektedir. Ancak çoğu zaman bildirgeye uyulmadığı görülmektedir.

-Medya intihar haberi yapmadan önce azami çekinceyi göstermeli ve haber yapılacaksa; yalnız gerekli bilgilerle yetinilmeli, yönteme değinilmemeli, en basit ve yoksun bilgilerle, ayrıntılara değinilmeden haber yapılmalı, intihar davranışına yönelik alternatifler vurgulanmalı ve intihar hiçbir zaman yüceltilmemelidir.

- Dünya Sağlık Örgütü’nün aşağıda yer alan intihar haberlerinin medyada yer alması ile ilgili kurallar listesi ülkemizde de bir an önce uygulanabilir hale getirilmelidir.

-Haberde ölme kararında rol oynayan psikososyal nedenler aydınlatılmalı, altta yatan bir psikiyatrik hastalık varsa belirtilmelidir. İntihara yol açan depresyon, madde bağımlılığı gibi hastalıkların tedavisinin olduğu vurgulanmalı ve nasıl yardım alınacağı konusunda bilgi verilmelidir. 

- İntihar, haberlerde cesur bir davranış olarak sunulmamalı. Haber ilk sayfalarda, resimli, renkli ve intihar yöntemi ayrıntılı verilmemelidir.Örneğin: Haberi ana haber olarak verilmemeli. İntihar etmiş kişinin fotoğrafını kullanmamaya özen gösterilmeli.
Olay romantik ve gizemli bir davranış olarak gündemlenmemelidir. Örneğin: “Sonsuza kadar birlikte olmak istediler” "Onun için yapamayacağı yoktu...”

- İntihar bir çözüm yolu olarak gösterilmemelidir. İntihar girişimlerinden sonra meydana gelebilecek ağır bedensel sorunlar-beyin hasarı, felç,vs- tanımlanmalı ve caydırıcı bir şekilde kullanılmalıdır.

-İntiharlar bir problem çözümü olarak sunulmamalıdır. Çeşitli başka etkili çözüm yolları olduğu, bunlara ulaşamama durumunda bu sonucun ortaya çıktığı belirtilmelidir.

-Kurbana bazı özenilebilecek nitelikler, dikkat çeken özellikler ve bir özel statü kazandıracak sunumlardan kaçınılmalıdır. Kurbana intihar davranışıyla bir ün kazandırılmamalı, intiharın ün kazanmak için bir yol olduğu mesajı verilmemelidir. Haberlerde bireylerin intihar düşünceleriyle baş etmelerine yardımcı olabilecek kurumlar, tedavi seçenekleri hakkında bilgi verilmelidir.

-Nasıl intihar edilebileceğini gösteren ayrıntılı intihar haberlerinden sakınılmalıdır. Örneğin: “Köprü parmaklıklarına bağladığı ipin ilmiğini boynuna geçirdi... kendisini boşluğa bıraktı..." Olay hiçbir şekilde geniş ve tekrarlayan biçimde haberleştirilmemelidir. Lokal medya ve sağlık kurumları arası sürekli bir diyalog sağlanmalıdır.

-Toplumdaki tutum ve davranışları etkileyebilme ve bunları olumlu ya da olumsuz yönde değiştirebilme gücüne sahip olan medyada yayımlanan her şey izleyiciler tarafından taklit edilmektedir. Haber atlamama endişesi ile bu gibi olaylar ayrıntılı bir şekilde habere dönüştürülmeden önce tekrar tekrar düşünülmeli ve bu bilimsel gerçekler akılda tutulmalıdır. Tüm medya kuruluşlarımızı bu konularda dikkatli ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz."

Bilim insanları sorunun ciddiyetine dikkat çekiyor ve "Kanuni yaptırımlar olmalı" diyor

Bartın Üniversitesi'nden Öğretim Üyesi Dr. Nesrin Duman da, "İntihar ve Medya" konulu makalesinde, dünya çapında bu konuda yapılan çalışmaları ortaya koyarak, çalışmasının sonunda şu ifadelere yer vermişti: "İntihar olgularının medyada özendiricilik etkisinin engellenmesi kurallarına riayet edilmeden takdim edilmesi, intihar eden kişinin hitap ettiği yaş grubunun ruh ve beden sağlığı için de büyük bir tehlikedir. Bu nedenle televizyon, radyo kanalları ve tüm sosyal medya mecralarının ortaklaşa hareket ederek, intihar haberlerinin özendiricilik etkisinden arındırılmış ve alternatif çözüm yolları eklenmiş bir şekilde aktarması, bu konudaki kanuni yaptırımların en yakın zamanda uygulamaya konulması gereklidir."

Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver: İntihar internetteki paylaşımlarla bulaşıcı olabilir, haberlerden etkilenerek yaşanan intiharlar var

Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver de intihar olgusu ve ve intihar haberleri hakkında Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen etkinlikte şu açıklamalarda bulunmuştu: "İntihar eylemi çoğunlukla ölümle sonuçlanmaz. İntihar bir halk sağlığı, dünya sağlığı sorunudur. İntiharı düşünen bir zihin karanlık, çaresiz hisseden bir zihindir. İntihar sebeplerinin yüzde 90’ı psikiyatrik hastalıklardan kaynaklanıyor. İntihar; örnek alma, etkilenme, depresyon yoluyla gerçekleşebiliyor. İntihar, internet üzerindeki paylaşımlarla da bulaşıcı olabiliyor. Haberlerden etkilenerek meydana gelen intiharlar var. Psikiyatrik hastalığı olan kişiler medyada bu haberleri bir çözüm olarak görebilirler. Özdeşleşme Kuramıyla, intihar eden kişiyle aynı özelliklere sahip kişiler bu tarz haberler sonucu intihar etmeyi düşünüyor. Haberlerin etkisi en fazla bir hafta sürer deniyor ama haberlere çevrimiçi ulaşma imkanıyla etkileri çok uzun süre devam edebiliyor. İntihar hükümetlerin, televizyonların, ekonomilerin vb. sorunu değildir. Kurumların saygınlığı ve bu kişilere yardım edebilmesi için medyada suçlu yaratılmamalı. Belli kişi ve kurumlara oklar çevrilmemeli."

medyamidas.com olarak tüm bu bilimsel gerçekler ışığında ve sorumlu gazetecilik anlayışı ile intihar haberleri yayınlamamaya devam ediyoruz, tüm medya kuruluşlarını ve vatandaşları da toplum ve halk sağlığı adına aynı hassasiyette olmaya davet ediyoruz. 

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@