banner163

29.12.2021, 17:57

Cumhurbaşkanı Yılmaz Büyükerşen...

"Her Eskişehirli mutlaka başlıktaki ifadeyi görmek ister" desem doğru olmaz. Eskişehirli olsa bile Eskişehir'de yaşasa bile Yılmaz Büyükerşen'in, cumhurbaşkanı olmasını istemeyecek birçok kişi vardır, bu durum da doğaldır. Ancak ben, Yılmaz Büyükerşen'in 'eski sistemde' cumhurbaşkanı olmasını isteyen, yukarıdaki ifadeyi yazmak, söylemek isteyen bir kişiyim ve 2013 yılında, Ekmeleddin İhsanoğlu, MHP tarafından cumhurbaşkanı adayı yapılmadan önce birçok kez bu konuda yorum yapmış, yazı yazmıştım. Bazıları, "Hakkı, Büyükerşen'den kurtulmak için böyle bir formül ortaya atıyor" demişti, bunlardan biri de sağ olsun İsmet Süder başkanımızdı...

Oysa mantığım çok netti: Türkiye'nin cumhurbaşkanlığına bir "temsil" makamı olarak ihtiyacı varsa bu işi ülkemizde en iyi yapacak kişi Yılmaz Büyükerşen'dir. Tam bir devlet adamıdır, devlet geleneklerini iyi bilir, nasıl davranılması gerektiğini, nerede nasıl konuşulması gerektiğini gayet iyi kestirir. Akıcı İngilizcesi ile yurt dışından gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlar. Düşünsenize, heykeltraş bir cumhurbaşkanımız olsa klasik müzik bilgisiyle Avrupa'dan gelen liderleri senfoni orkestramızda ağırlasa Batı'daki imajımız nerelere varır...

Ancak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtiğimiz günden sonra, "Eskişehir için icraat yapmak için bir hayli yorulmuş ve 80 yaşını çoktan geçmiş" bir ismin, Yılmaz Büyükerşen'in, ülkenin başına geçmesini ve kendisinden icraat beklenilmesini hiçbir zaman doğru bulmadım. Eskişehirliler bile kendisine oy verirken, "Aman ne önemi var. Yılmaz hoca 10 yıldan fazla bir süredir hiçbir iş yapmıyor, ama bir ekip kurdu, onlar onun yerine işleri yürütüyor. Biz, Yılmaz hocamıza vefa borcumuzu ödemek için oy veriyor ve kendisini yeniden seçiyoruz" diyor. Bu sebeplerle Eskişehir'e belediye başkanı olmuş bir ismin, Türkiye'yi, yeni sistemde yönetmesini beklemek hem kendisine hem de ülkeye haksızlık olur...

Bu sebeple 2018 yılında yapılan seçimden önce, "Eğer Millet İttifakı gerçekten 'temsil eden cumhurbaşkanı' fikrinde samimiyse ve seçilecek kişi gerçekten ülkeyi yönetmeyecekse bunu göstereceği adayla seçimden önce ispat etmeli ve Yılmaz Büyükerşen'i aday göstermeli" diye yazılar yazmıştım.

***

Ve fakat hatırlayın, aday olan Muharrem İnce, "Seçilince bana 3 yıl lazım. Bu sistemde ülkeyi düzlüğe çıkarabilmem için 3 yıl boyunca icranın başında olmalıyım" dedi. Ben de "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" demek zorunda kaldım...

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, kötü, despotik ve gereksiz bir sistemse neden 'bu sistem bana 3 yıl lazım' diyorsunuz...

Yoook bu sistem gerçekten ülkeyi düzlüğe çıkarmak için gerekli ve elzemse o zaman neden "mutlaka değiştirmeliyiz" diye diretiyorsunuz...

Neyse...

"İcraacı bir aday" ile seçime girip sonra "Seçimden hemen sonra bu sistem değişecek ve cumhurbaşkanlığı temsili bir makama dönüşecek" demenin ne kadar garip bir iş olduğu seçimden sonra ortaya çıktı. Şimdilerde görüyoruz ki iş, Muharrem İnce'nin başka bir parti kurmasına kadar gitti...

Şimdi yine, yeniden aynı minvalde tartışmalar yaşıyoruz: Millet İttifakı'nın adayı kim olmalı?

Tartışma baştan yanlış...

Geçen, eski bakanlardan Eskişehirli İbrahim Yaşar Dedelek, "Millet İttifakı'nın adayı Yılmaz Büyükerşen olmalı" dedi...

AK Partili İsmail Hakkı Civelekler, "Ben biliyorum Millet İttifakı'nın adayı Yılmaz Büyükerşen olacak" dedi, bizim sitenin yazarlarından, üstat Cem Sahir İslam da bu "haberi" cümle aleme duyurdu!

Şimdi çevremdekiler bana, "Hakkı, bu millet ne yiyor ne içiyor? 87 yaşında biri cumhurbaşkanlığına aday olsa ve diyelim ki kazansa, ülkeyi nasıl yönetecek?" diye soruyor...

İşte bu tartışmaların hepsinin nedeni Millet İttifakı'nın henüz "hangi türden bir cumhurbaşkanı" seçeceğine karar vermemiş olmasından kaynaklanıyor...

***

Neredeyse 10 yıldır söylüyorum...

"Eski sistemle" yürütülecek bir cumhurbaşkanlığı görevi için en birinci isim, biçilmiş kaftan Yılmaz Büyükerşen'dir...

Ve şunu da söyleyeyim ki, Millet İttifakı'nın bütün parti bileşenlerinin "evet" diyeceği bir isimdir kendisi. Millet İttifakı'na gönül vermiş her seçmenin de gönül rahatlığıyla kendisine oy vereceğine inanıyorum...

Evet, evet, HDP'den de oy alır...

Çünkü Eskişehir'de (sayıları az da olsa) bazı CHP'liler kendisine oy vermezken, HDP seçmeni hiç çekinmeden Büyükerşen isminin altına mühür basmıştır...

Ülkücüler, devrimciler, sağcılar, solcular, AK Partililer, İYİ Partililer, Genç Partililer, İşçi Partililer...

Kısaca, Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir'de yıllardır her kesimden oy almış bir isimdir, eğer cumhurbaşkanlığı 'temsili' bir makama dönüşecekse kaç yaşında olursa olsun yine aynı kesimlerden oy alır...

Millet İttifakı, 'cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi'nden kurtulmayı samimiyetle istiyorsa bunu belirlediği adayla göstermelidir, bu iş için en uygun isim Yılmaz Büyükerşen'dir...

Millet İttifakı, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi isimleri aday göstermeye kalkarsa o vakit 'bu sistemden' çıkmayacağını, ülkeyi bu sistemle yönetmek istediğini beyan etmiş olur ki...

İşte o zaman birçok kişi, benim gibi, "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" der...

Bütün bunlara rağmen...

"Biz, cumhurbaşkanlığı makamının temsili olmasını istiyoruz, ancak Yılmaz hocanın yaşı maalesef seçim temposunu kaldıramaz" diyorsanız da...

Kusura bakmayın da o vakit size, "Temsili bir makama dönen cumhurbaşkanlığı için Büyükerşen'den sonraki en iyi ve o makamı hak eden isim, Kemal Kılıçdaroğlu'dur" derim...

İsterseniz bu düşüncemi de başka bir yazımda tartışalım...

Yorumlar (1)
Ali Rıza menevse 2 yıl önce
Tebrikler sevgili hakki

Gelişmelerden Haberdar Olun

@