19.02.2021, 12:24

CHP kafası nasıl bir şey?..

Bugün CHP kafası olarak tanımladığımız zihniyetin tarihsel kökleri çok eskilere, CHP'den de gerilere dayanır.
CHP bu yobaz ve irticacı zihniyetin bugünkü kurumsal yansımasıdır sadece...
Matbaanın ülkeye gelişine itiraz eden kafa da aynı yobaz ve irticacı kafadır.
Hoşafın yağı kesildi diye kazan kaldıran kafa da aynı yobaz ve irticacı kafadır.
Mevcut statükoda kendilerine imtiyaz,mevki, rant, üstünlük elde etmişlerdir ve bu düzenin bozulmasına şiddetle itiraz ederler.
Devrimci ve ilerici insanların her türlü olumlu ama mevcut düzeni bozucu icraatına  şiddetle karşı çıkarlar.
Bu değişiklikler oldukça tüm güçleri ile irticayı yani geriye gidişi savunurlar.
Statükoyu kaybetmemek ve korumak adına muhafazakarlığın ötesine çıkıp şiddetle yobazlaşırlar.
Münevver ve ilericiler ile mücadele için her yolu mübah sayarlar.

gazetemerhaba.com'da Prof.Dr. İbrahim Aydın da, bu konuda, "Her şeye de karşı olunmaz ki kardeşim!" başlıklı güzel bir yazı yazmış... Sizlerle paylaşmak istiyorum... 

"Mesela GAP projesi için Bülent Ecevit, Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi seyahatlerinde “Sizin hakkınızı buralara harcıyorlar. Hakkınızı yiyorlar” diye karşı çıkmıştır.

Keban Barajı’na da karşı çıkan CHP lideri Bülent Ecevit, Ankara mitinginde baraj için “kurbağalara göl yapıyorsunuz” demiş. 
Bu yetmezmiş gibi barajın devreye girmesinden sonra geniş ufuklarıyla  “Bu kadar enerjiyi toprağa mı vereceksiniz?” diyerek duruşunu bozmamış!..
Halbuki 1980 ve 1990’lı yıllarda Bulgaristan ve Ermenistan’dan (Yanlış okumadınız Ermenistan’dan) elektrik satın alıyorduk. 
Tasarruf adı altında hergün 2 saat elektrik kesintisi yapılıyordu.
Taaa Abdülhamit Han zamanında planlanan ancak 1973 yılında hizmete açılan Boğaz (15 Temmuz Şehitler köprüsü) köprüsüne CHP lideri İsmet İnönü “yıkılır” diye karşı çıkmış...
CHP liderliğini devralan Bülent Ecevit ise “Hiç gereği yokken İstanbul’a asma köprü yapıyorlar. Bu köprüden mutlu azınlık, zenginler geçecektir” gibi dahice gerekçe ile karşı çıkmaya devam etmiştir. 
Kader bu ki köprüden ilk geçen Ecevit olmuş ve bu sefer köprü için “Büyük eser” diyerek hakkını teslim etmiş. 
Mimarlar Odası o zaman da aynı bugünkü gibi imiş ve “Boğaziçi köprüsü, Türkiye ve İstanbul’un başına gelen en büyük felakettir” demiş. Nereden bilsinler 2. ve 3. yapılacağını!..
Aynı zihniyet İstanbul’daki Vatan Caddesi’ne “uçak mı indireceksiniz?” diye muhalefet etmiş. Türkiye’nin 1936 yılında kurduğu ilk uçak fabrikası İnönü tarafından kapatılmış...
Demiryolu yapımı ise 1940’dan sonra durdurulmuştur. 
Toprağa gömülen yerli üretim uçaklar ise ayrı bir facia...
Özal zamanında yapımı üç yıl süren ve 29 Mayıs 1988 tarihinde hizmete giren Fatih Sultan Mehmet Köprüsüne de karşı çıkıldı.
Otobanlara, otoyollara “üzerinde gezecek araba mı var?”, “zenginlere yapılıyor” ve “parası olan seyahat edebilecek!..”gibi derin sosyolojik tespitlerle de karşı çıkıldı.
İstanbul insanı susuzluktan kırılırken Istranca dağlarından su getirme ve Melen Çayı projesine de karşı çıkıldı. Termik santrallere, HES’lere, nükleer santrallere, rüzgar enerjisine de karşılar çok şükür?.."

***

Bu noktada biz devam edelim... 

Sürekli yokluk ve yoksulluk ajitasyonu yaparlar ama kafalarını zehirledikleri yoksullara dönüp bakmazlar bile...
Çöp konteynerleri yakınında fotoğraf çekmek için pusuya yatıp, çöpten yiyecek toplayan garibanlar üzerinden siyasi ajitasyon peşinde koşarlar...
Ellerindeki belediyelerin sosyal vazifelerinden bihaberdirler...
Sosyal belediyeciliği heykel yapmak, kimsenin geçmediği plastik köprü yapmak zannederler...
Belediyeciliğin ne olduğu hakkında zerre fikri olmadan ülkede iktidara talip olurlar arsızca...
Cahillikleri cesaret ve arsızlıklarının temel kaynağıdır...
Okumayı, araştırmayı, öğrenmeyi hiç sevmezler...
Kendi uydurdukları yalanlara ilk önce kendileri inanır...
Ülkesine, vatanına, milletine her daim pranga olurlar.
Kendilerini imtiyazlı sayar, mavi kanlı olduklarını zannederler.
Ayrımcı, ayrılıkçı ve faşisttirler...
Sürü psikolojisine sahiptirler...
Anlı şanlı akademisyenleri bile oniki seçim kaybetmiş genel başkanlarını sorgulayamaz...
Solcu falan değillerdir...
İdeolojileri yoktur...
Okumadıkları için için ideoloji nedir ,onu bile bilmezler.
Yeri gelir Stalinci, yeri gelir Mussolinici olurlar...
Gün gelir CHP başkanını ölünceye kadar değişmez genel başkan yaparlar...
Gün gelir Nazım Hikmet’i hapse atar, Sabahattin Ali’yi katlederler...
Her türlü melaneti Kemalizm ambalajı ile kamufle etmeye çalışırlar.
Milletin ortak değeri Atatürk'ü her konuda suistimal eder, riyakarca kullanırlar...
Ama şu bir gerçek ki bu milleti hiç kandıramadılar...
Ancak pranga oldular..."

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@