Osmanlı'ya demediğini bırakmayan Büyükerşen dev mirasın peşine düşmüştü!
Osmanlı Devleti'ne ve dönemine yönelik sözleriyle büyük tepki çeken Büyükerşen'den halen bir açıklama gelmedi. Öte yandan Büyükerşen'in sözleri 2015 yılında gündeme gelen ve Hürriyet gazetesinin "Dev mirasa 54 talip" başlıklı haberini ve Büyükerşen'in Osmanlı döneminden kalan dev mirasa talip olmasını akıllara getirdi...
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in CHP'nin seçim ofisi açılışında söylediği "Osmanlı beyaz tenli, mavi gözlü karı almak için seerler yapardı" sözleri ve Osmanlı Devleti'ni "işgalci", ordusunu da "yağmacı" olarak tanımlaması ile ilgili tepkiler sürüyor. Son olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de TBMM'de partisinin grup toplantısında Büyükerşen hakkında sert açıklamalarda bulunmuş, "Haçlı yanaşması Büyükerşen, yaşından başından da mı utanmadın" diyerek tepki göstermişti.
Büyükerşen ve CHP yönetimi tarafından konuyla ilgili bir açıklama veya özür halen yapılmamışken, yaşanan tartışmalar ve Büyükerşen'in Osmanlı'ya yönelik sözleri Yılmaz Büyükerşen hakkında 2015 yılında gündeme gelen bir haberi de akıllara getirdi.
Osmanlı döneminden dev mirasa talip olmuştu
Hürriyet gazetesinde Eyüp Serbest'in imzasıyla 1 Aralık 2015 tarihinde yayınlanan "Dev mirasa 54 talip" başlıklı haberde, Osmanlı döneminde 1800’lü yılların Karaman Valisi Kadı Abdurrahman Paşa’nın mirasçıları arasında Yılmaz Büyükerşen'in de yer aldığı ve Anadolu’dan Şam’a uzanan dev mirastan pay almak için Yılmaz Büyükerşen'in de mahkemeye giden davacılar arasında yer aldığı belirtilmişti.
Söz konusu haberde şu ifadeler yer almıştı:
"1800’lü yılların Karaman Valisi Kadı Abdurrahman Paşa’nın mirasçıları Anadolu’dan Şam’a uzanan dev miras için mahkemeye gitti. 54 mirasçının içinde ünlü isimler de var.
Osmanlı İmparatorluğu’nda 1800’lü yılların başında Karaman Valiliği yapan, Nizam-ı Cedid ve Sekban-ı Cedid ordularını komuta ettikten sonra boğularak öldürülen Kadı Abdurrahman Paşa’nın torunları miras için dava açtı. Paşa’nın Antalya, Konya, Muğla ve Trakya’nın yanı sıra Şam’daki Emevi Camisi’nin çevresinde de büyük arazileri bulunuyor. Mirasçılar arasında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Gülriz Sururi de var.
Kadı Abdurrahman Paşa’nın miras davası, 1996’da, Antalya’da bir arazinin sahiplerinin açtığı tapu tespit davasıyla başladı. Kadı Abdurrahman Paşa’nın olduğu tespit edilen arazi için nüfus kayıtlarında paşanın soyundan geldiği tespit edilen 310 isme ulaşıldı. Mahkeme 6 yıl sonunda davayı reddetti. 12 mirasçı, Avukat Namık Timuroğlu aracılığıyla 2013’te Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne dava açtı. Bilirkişi yaptığı inceleme sonunda, dava açan 12 kişinin de Kadı Abdurrahman Paşa’nın soyundan geldiğini tespit etti. Timuroğlu, bilirkişi raporunun ardından, 12 kişinin mirasçılarının da dahil olduğu toplam 54 kişi adına yeni bir dava açtı.
İstanbul 19’ncu Asliye Hukuk Mahkemesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden Kadı Abdurrahman Paşa ve aile üyelerinin kurduğu Kadı Abdurrahman Paşa Vakfı, Ayşe Kadın Vakfı, Seyyid Osman Efendi Vakfı, Seyyid Ali Efendi Vakfı, Abdurrahman Beyefendi Vakfı’na ait vakfiye örneklerinin ve vakıf evladı (Vakfedenin soyundan gelenler) listesinin gönderilmesini istedi. Mahkeme, davacıların Paşa’nın soyundan geldiklerine karar verirse, her biri vakıfların mallarından pay alacak.
Antalya İbradı’da doğan Kadı Abdurrahman Paşa 1803’de Karaman Valisi oldu. Daha sonra Sultan 3. Selim tarafından Nizam-ı Cedid ordusunda görevlendirdi. 3. Selim, Kabakçı Mustafa İsyanı ile 30 Mayıs 1807’de tahttan indirildi ve yerine 4. Mustafa geçti. 14 ay sonra Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa, İstanbul’a ordusuyla yürüyerek 4. Mustafa’yı tahtan indirdi ve 2. Mahmut’u tahta geçirdi. Nizam-ı Cedid, Sekban-ı Cedid adıyla yeniden kuruldu. Kadı Abdurrahman Paşa yeni ordunun başına geçti. Tahttan indirilen 4. Mustafa ve adamları 14 Kasım 1808 gecesi, cıkan yeni ayaklanmada Kadı Abdurrahman Paşa, Sekban-ı Cedid askeriyle Topkapı Sarayı’nı savundu. 3000’den fazla yeniçeriyi ve ayaklananları kılıçtan geçirtti. Ama 2. Mahmut Sekban-ı Cedid’i dağıtmak zorunda kaldı. Kadı Abdurrahman Paşa Selimiye Kışlası’ndan bir kömürcü kayığıyla Gemlik’e kaçtı. İki oğluyla memleketi İbradı’ya gitti. 27 Aralık 1808’de İbradı’yı basan yeniçeriler tarafından yakalandı ve iki oğluyla birlikte öldürüldü. Paşanın mirası aile dağıldığı için devlete geçti."
Söz konusu haberde, Yılmaz Büyükerşen ve diğer mirasçı olduğunu iddia eden kişilerin Kadı Abdurrahman Paşa'ya ait olduğu ve daha sonra devlete geçtiği iddia edilen dev mirastan pay almak için yeniden dava açtıkları belirtildi.
Osmanlı'ya demediğini bırakmayan Büyükerşen, dev Osmanlı mirasından pay aldı mı ya da halen almak için uğraşıyor mu?
Büyükerşen'in Osmanlı Devleti ve dönemi hakkında tepki çeken o sözleri sonrasında Hürriyet gazesinin söz konusu haberi akıllara gelirken, Büyükerşen'in söz konusu mahkeme sonucu bahsedilen mirsatan pay alıp almadığı da yeniden merak konusu oldu.
