Yerseniz ahlak var! Eleştirilerin gerçek muhatabı kim?
Melek Mosso Isparta Uluslararası Gül Festivali kapsamında 3 Haziran'da Isparta’da sahne alacaktı.
Organizasyonu Isparta Belediyesi düzenliyordu.
Ardından Melek Mosso’nun geçmiş konserlerinden bir tanesinde “el hareketi” çektiği görüntüsü gündeme geldi ve belediye Melek Mosso konserini iptal etti.
Fakat Melek Mosso konseri iptal edilmeden önce Millet İttifakı’ndan Saadet Partisi’ne yakın Milli Gençlik Vakfı ve Anadolu Gençlik Derneği Isparta Şubesi tarafından ortak yayınlanan bir açıklama vardı.
Açıklamada, belediyenin "halkın inanç ve gelenekleriyle uyuşmayan" konserler düzenlediği savunuldu.
Melek Mosso'nun “ahlaksızlığa özendirdiği” savunulan açıklamada, “Ahlaksızlığı özendiren hiçbir şarkıcı halkımız nezdinde sanatçı olarak kabul edilmeyecektir” ifadesine yer verildi ve konserin iptal edilmesi istenildi.
Milli Gençlik Vakfı ve Anadolu Gençlik Derneği’nin açıklamaları acaba Melek Mosso konserinin iptal edilmesinin yegâne unsuru olmuş mudur, bilinmez. Tesadüf müdür, siz karar verin…
Fakat bütün okların neden AK Parti veya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üstüne yöneltildiğini anlamak mümkün değil.
Öyle bir algı oluşuyor ki maalesef, sanki bütün bu konser, festival yasakları AK Parti’nin talimatlarıyla gerçekleşiyor.
İktidarın işi gücü yok düzenlenen konserlere müdahale edecek.
Biraz insaf!
Aksine AK Parti’li belediyeler birçok yerde ücretsiz halk konserleri düzenliyor ve çokça sevilen sanatçıları getiriyor.
Geçenlerde Bursa Belediyesi tarafından düzenlenen halk konserine Derya Uluğ, Fatma Turgut ve Reynmen gibi isimler gelmişti.
Mesela Reynmen’den örnek verecek olursak YouTuber olarak başladığı hayatına şimdi şarkıcı olarak devam ediyor.
Youtube’deki bazı içeriklerinde bolca argo kelime ve küfür duyabilirsiniz.
Fakat Reynmen’in konseri iptal edilmedi.
Bence edilmemelidir de!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen konsere, “Apo”cu, PKK’lı Aynur Doğan’ın gelmesine ve şarkı söylemesine İstanbul Valiliği yasak getirmemişti.
Bence getirilmeliydi!
Alınan her karar zannediliyor ki AK Parti’den veya Erdoğan’dan direkt alınan talimatlarla gerçekleşiyor.
Bakınız, Reynmen konseri iptal edilmedi, PKK destekçisi Aynur Doğan’ın konserine karışılmadı, Melek Mosso konseri iptal edildi.
AK Parti iktidarının her şeye müdahale ettiği, bürokrasiye karıştığı ya da “yasakçı” olduğu savı burada çürüyor.
Bürokrasi, karışılmadan işliyor.
Eleştirilerin doğrudan muhatabı bu tarz konularda Cumhurbaşkanı Erdoğan veya AK Parti olmamalı.
Aynı şekilde Eskişehir’de patlak veren festival yasağının muhatabı da yine bizzat valiliktir.
Zira Eskişehir’de ilk kez bir festival düzenlenmiyor. Bundan önceki valiler düzenlenen festivallere yönelik herhangi bir müdahalede bulunmamıştı.
***
Eskişehir yogası
Belediye’ye ait olmayan bir parkta insanlar toplanmış yoga yapıyor.
Sözde birileri rahatsız olmuş CİMER’e şikayet etmiş. Parkın güvenlik görevlileri de yoga yapanlara, “yoga yapamayacaklarını” ifade etmiş.
Parkın ait olduğu vakıf da açıklama yapıyor. Özetle, “toplu faaliyetlerin eşitlik gereği” izin alınmadan yapılamayacağı belirtiliyor.
Geçmişte, bundan hemen hemen 4-5 yıl önce bir kısa film projem vardı. Çekimleri için Dede Korkut Parkı’nı kullanmak istedim.
Çok da kalabalık değildik, 6-7 kişiydik. Çekime başladık ardından güvenlik görevlisi geldi ve, “İzinsiz çekim yapmanız maalesef mümkün değil” dedi.
Anlaşılan birileri beni CİMER’e şikayet etmiş.
***
Aranızda hâlâ maske takan var mı?
Vakaların üç gün arka arkaya binin altında olması ile birlikte toplu taşıma araçlarındaki maske zorunluluğunun kalkacağı bildirilmişti.
Nihayet artık toplu taşıma araçlarında maske zorunluluğu kalktı…
Kalktı da hâlâ maske takanları görüyorum.
Elbette kimin ne yapacağını söylemek haddim değil.
Ama yaşadığım ufak bir olayı izninizle anlatayım.
Tramvaya bindim, kulağımda kulaklık müzik dinliyorum. Yanıma bir hanımefendi oturdu. Tahminim 50 yaşlarında. Sürekli gözlerini bana kayırıyor. Kulaklığımı çıkartım, “Bir sorun mu var” dedim.
“Sizin gibiler yüzünden bu pandemi bitmedi, maske bile takmıyorsun” dedi.
“Allah akıl, fikir ve şifa versin, teyzecim” dedim.
Sanırım en çok “teyze” dememe takıldı.
