Büyükerşen demediğini bırakmadı! 50 yaşındaki Zihni Çalışkan'a "genç" dedi

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'den akıllara durgunluk veren ve çok konuşulacak bir açıklama geldi... 50 yaşındaki AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan'a "genç" diye seslenen Büyükerşen'in bu açıklaması çok tartışılacak...

SİYASET 07.03.2022, 16:13 07.03.2022, 16:38
Büyükerşen demediğini bırakmadı! 50 yaşındaki Zihni Çalışkan'a "genç" dedi

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Zihni Çalışkan geçtiğimiz günlerde URAYSİM projesi ile ilgili yaptığı açıklamada, projeyle ilgili mahkemeye giden Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Yılmaz Büyükerşen'e tepki göstermişti. Eskişehir'de hayata geçmesi beklenen ve Eskişehir'de açılacak yan işletmelerle birlikte binlerce kişiye ek istihdam olanağı sağlaması beklenen projeyle ilgili Zihni Çalışkan'ın açıklamaları gündeme oturmuştu. 

Büyükerşen'den hayretler uyandıran bir cevap geldi 

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Zihni Çalışkan'ın yaptığı açıklamaya hayretler uyandıran ve çok tartışılacak yazılı bir cevap verdi. 

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin, "Büyükerşen'in Zihni Bey'e cevabı" başlığı ile medyaya servis ettiği açıklamada, Büyükerşen'in 50 yaşındaki Zihni Çalışkan'a "genç" diye hitap etmesi de dikkat çekti. 

İşte Eskişehir ve siyaset dünyasında çok konuşulacak ve tartışılacak dikkat çeken o açıklama... Açıklamayı aynen yayınlıyoruz.... (Yazım hataları açıklamanın kendisinde yer almaktadır) 

"BÜYÜKERŞEN’İN ZİHNİ BEY'E CEVABI

(07 Mart 2022)

Prof. Dr.Yılmaz BÜYÜKERŞEN

Zihniyeti bence malum AKP İl Başkanı genç Zihni Bey, milletvekili olmanın yolunu Büyükşehir Belediyesi üzerinden bana çatmaktan geçtiği fikrini bir türlü atamıyor. İstiyor ki, kendisini muhatap alayım. Ben söylediği her konuda, onu muhatap almaya değer bulmadıkça o illa ısrar ediyor. Kalabak suyu ile siyaset uğruna yaptığı o meşhur tezgâhının üzerinde fazla durmadığım için olacak ki, son zamanlarda dilini yine Belediyeye uzatmaya başladı. Beni illa konuşturacak!..

Samimi olarak ifade edeyim ki, Eskişehirlilerin yiyeceğini sandığı laf salatalarına ait konuların hiç birinde, doğru dürüst en ufak bir bilgiye bile sahip olmaması, iktidar partisinin bu şehirdeki il başkanına yakışmıyor. Doğrusu bu beni Eskişehir adına çok üzüyor.

İyisi mi ben burada, şu URAYSİM projeleri nedir? Onun ne olduğunu açıklayayım da, hem kendisine, hem de onunla birlikte olanlara bir faydası olsun:

URAYSİM, eski rektörlerden bir hemşehrimizin Sayın Cumhurbaşkanının gözüne girerek, ikinci kez rektörlüğe atanabileceğini umarak, ilk kez duyulan kısa ismi ile ülkeye büyük gelirler getirecek yeni bir sanayi vizyonu yaratacağını sandığı bir projedir. 

Aynı zamanda, Projenin finansmanı, Anadolu Üniversitenin Açıköğretimden kazanılan gelirlerinin, kendi yatırımları ve öğrencileri için harcamaları gerekirken, harcanamamış gelirlerinden karşılanacağı için, hükümetçe matluba-muvafık bir iş olacaktı. 

Bu proje kısa ismi olan URAYSİM'in açılımı “Ulusal Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezi"nin baş harflerinden oluşmaktadır. Proje herkesin bildiği, demir raylar üzerinde giden hızlı tren, lokomotif, metro aracı ve tramvay gibi toplu taşıma araçlarının güvenlik testinin yapıldığı, birkaç kilometre uzunluğunda döşenmiş tren raylarından ve testi yapacak kuruluşun içinde çalışacağı 30-40 kişilik eleman ile birkaç elektronik cihaz konsolunun bulunacağı binalardan ibarettir. Diğer bir deyişle, TOFAŞ’ın Bursa’da ürettiği otomobiller için yaptığı inişli-çıkışlı ve virajlar ile dairesel dönüşlü karayolu emsalli bir deneme yoludur. 

URAYSİM gibi travers üstüne döşenen demir raylı özel deneme yolları bu araçları yapan ülkeler de vardır. Raylı araç üreticileri bu tür denemelerini mevcut demiryolları şebekesi üzerinde de yapabilmektedirler. 

Şimdi soralım;

Henüz Türkiye’nin üretimlerini yaptığı dünya piyasalarında satılabilen, raylı taşıma araçları var mıdır? Böyle bir sistem için üzerine birkaç kilometre ray döşenecek olan kilometrekarelerce verimli tarım arazilerini, milyonlarca lira istimlâk parası ödenerek heba etmeye gerek var mı?

Kaldı ki, URAYSİM gibi, efsunlu(!) sanılan bir ismi duyanlar, genellikle bunun, Türkiye’nin hızlı tren, tramvay, metro ve bu tip ileri teknolojili araçlar üreten bir sanayi kuruluşu yatırımı olduğunu düşünmektedirler. Türkiye halen, Bursa ve Ankara’da yalnızca şehir içi cadde tramvayı üretme girişiminde bulunan iki özel şirket dışında, böyle bir dev endüstri kurmaya girişmemiştir. Turgut Özal döneminde DDY fabrika şirketleri Adapazarı ve Sakarya civarında bu amaçla TÜVASAŞ gibi ‘Vagon Üretme Fabrikası’ kurmaya başlamışsa da, Ulaştırma Bakanı rahmetli Ekrem Pakdemirli, üretim maliyeti ve ileri teknolojili patent sahibi üreticileri karşısında, sadece bazı kısımlarının patentini almak veya kiralamak suretiyle alınarak üretimin de çoğu kısmını ithalatla temin suretiyle sadece montajının yapılarak üretilmesinin daha doğru olacağını söylemiş ve yerli dizel ya da elektrikli lokomotif üretimini de öyle de yapmıştır.

Bu tartışmalar sırasında, Türk Demir yolculuğunun Osmanlıdan beri, bir çeşit kalesi sayılan Eskişehir TCDD fabrikası olan TÜLOMSAŞ’ın, "Devrim Otosu" örnek verilerek,  bu işin de başarılacağı ileri sürülmüş ise de her hangi bir bir sonuç çıkarılamamıştır.

Büyükşehir Belediyesinin Tramvay alımı sırasında da bu tür teknolojilerde dünyanın en iyisi olan Kanada firması BOMBARDIER ile TÜLOMSAŞ arasında ortaklık veya patent gibi yollarla (Hiç değilse tramvayların bazı kısımlarının Tülomsaş tarafından yapılması suretiyle,  tıpkı patentli lokomotiflerde olduğu gibi, Türkiye’nin tecrübe kazanması için) Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak yaptığımız girişimler de, 2001-2002 döneminde TÜLOMSAŞ’ın başındaki yönetim tarafından engellenmiştir. (Bu konunun hikayesini daha sonra kitap haline getirerek  belgeleriyle ortaya koymak çok faydalı olacaktır.)

URAYSİM projesinin mucitleri ve bilgisizce taraftarı olan yerel siyasetçiler, bu test yolunun ayrıca, dünyanın ileri ülkelerinde söz konusu araçları üretenlerin, yaptıkları taşıtları(bir şekilde) Eskişehir’e getirip test ettirecek ve uluslararası güvenlik belgesi alarak, yeni bir ekonomik pazar yaratılacağını da ileri sürmüşlerdir. Sanırım henüz söz konusu araçların, bırakınız (güvenilebilir ve rakip yabancı firmalarla rekabet edebilir olmasını) üretimini bile sağlayamamışken (keşke becerebilseydik) dünya ülkelerine satabilmeyi düşünmek bile şimdilik rüya değilse nedir?

Bu rüya ile onun peşine takılanların, TÜLOMSAŞ’ın da kapatılarak, Ankara’da yeni bir şirkete bağlanması, tarihi fabrikamızın satılması hazırlıkları, Cumhuriyet dönemi edinimlerinin elden çıkarılacak son halkalarından biri olması, içimizi acıtmaya başlamıştır.

7) Bu olumsuz düşüncelerimizin yanı sıra, konuyla ilgili açtığımız davanın BİLİRKİŞİ HEYETİ, Alpu Ovası ve URAYSİM Projesi ile ilgili şu gerekçeleri saymıştır.

a) Ovada çok fazla höyük bulunmaktadır.

b) Alpu Ovası Bakanlar Kurulu kararı ile "Büyük Ova" ilan edilmiştir ve tarım dışında başka bir amaçla kullanılması yasaya uygun değildir.

c) Bölge fay hatlarının yakınında olup, uzmanlarca deprem risk raporu alınmamıştır.

d) Sel ve taşkın afetlerine ilişkin rapor alınmamıştır.

e) Proje çerçevesinde vatandaşın tarlalarından elips şeklindeki test alanlarının diğer tarafına nasıl geçileceği planlanmamıştır.

f) Alpu Ovası'nda bulunan DSİ'ye ait kapalı sulama kanallarının durumu dikkate alınmamıştır.

g) Bunların sonucunda URAYSİM Araştırma Projesinin "KAMU YARARINA OLMADIĞI" belgelenmiştir.

8) Son olarak, bırakın Eskişehir’de demir yolculukla ilgili URAYSİM macerasını, TÜLOMSAŞ gibi Osmanlıdan beri iki asıra yaklaşan yaşı ile bir anıt fabrikanın, şehrin ortasında yüzük taşı gibi duran ve rantçıların ağzını sulandıran arazisinde bu gidişatın sonunda, göreceğimiz beton yığınları yükselirken, Üniversitenin de Açıköğretim sisteminden elde edilen ve yine öğrencilere ve bilime hasredilmesi gereken gelirlerinin yanı sıra, Alpu Ovası gibi en verimli arazilerimizin yok edilmesinin vebalini kim üstlenecek? diye sormam gerekmiyor mu? Bu soruyu sormak her vatandaşın ve özellikle Eskişehirlinin görevidir. Böyle de biline…"

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in hayretler uyandıran ve demediğini bırakmadığı bu açıklaması ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Lütfen yorumlarda belirtin... 

Zihni Çalışkan: URAYSİM'i engellemek şehrin gelişimini engellemektir... Çalışkan'ın açıklamasını okumak için tıklayın 

ESO Başkanı Kesikbaş'tan da açıklama gelmişti: URAYSİM nedir? Neden engellenmemeli?

Büyükerşen'in Ankara'daki konuşmasının yankıları da sürüyor... "Eskişehirliler onun gibi bir belediye başkanı isterdi... En azından kendilerinden biri olarak görürlerdi" demişti... Detaylar için tıklayın 

Yorumlar (4)
H.Y 2 yıl önce
Büyükerşen doğru yada yanlışlığı gene bilim adamları tarafından değerlendirilecek bir yazı kaleme almıştır, her makamda oturan her konuda fikir beyan etmemelidir, her alanda fayda ve maliyeti bilimsel yaklaşımla olgunlastirip ülkemiz ve şehrimizin menfaatleri doğrultusunda karara baglanmalidir, her yasal olan şey doğru değildir, her kârlı işte doğru değildir, iyi analiz edilerek en aklî olana karar vermek elzemdir.
Yasar 2 yıl önce
Yaptırmazükçü dede zihni beye genç demekte haklı çünkü yarı yaşında sayılır. Geri kalan herşey yalan Tülomsaş hikayeside yalan aldığı tramvaylarda dar teker aralığıyla az kullanılan tek yönlü bir sistemdir, trafiğin içine etmeside en büyük garabet yeşil tarım alanı deyincede oturduğu evin arazisine bi baksın.
Gülelitay 2 yıl önce
çok bilen Eskişehir in trafiğini felç etti
Recep Habuk 2 yıl önce
Yanlış Tramvay projesinin detaylarını defalarca yazdım.Tramvay çalışanları ile ilgili işçinin hakkını teri kurumadan vermek gerek diyerek söz vermesine rağmen sözünü yerine getirmedi ve söke söke mahkeme yoluyla hepsini Sendikalı yaptım. Böylesi Tarım arazisi der kaçak villasını arazinin göbeğine kaçak olarak oturtan,Sırf Tülomsaş da yaptırmamak adına dünya standartları dışındaki ray aralıklarına çeviren bu zatın yaşında olmaktansa zihninde en ufak.bir sapma bunama olmayan Genç Zihni olmayı yeğlerim Vesselam

Gelişmelerden Haberdar Olun

@