banner163

Jale Nur Süllü: Olayın tek sorumlusu polis olamaz

TBMM Genel Kurulunda çocuk ölümleri ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu raporu görüşmelerinde konuşan CHP Eskişehir Milletvekili ve Komisyon üyesi Dr. Jale Nur Süllü, Rabia Naz'ın ölümüyle ilgili de açıklamalarda bulundu...

SİYASET 14.02.2021, 14:07
Jale Nur Süllü: Olayın tek sorumlusu polis olamaz

TBMM Genel Kurulunda, Rabia Naz başta olmak üzere, şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması ve bu konuda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun raporu üzerinde genel görüşme yapıldı. Rapor üzerine konuşan, komisyon üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Giresun’un Eynesil ilçesinde, 12 Nisan 2018 yılında yaşanan olayda 11 yaşındaki Rabia Naz'ın evinin önünde yaralı bir şekilde bulunduğu ve kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını, olayla ilgili İçişleri Bakanlığı Müfettişleri, Savcılık, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve Emniyet'in farklı kollardan çalışmalar yürüttüğünü, uzun süre devam eden çalışmalarda Rabia Naz'ın ölüm sebebinin kesin bir şekilde ortaya çıkarılamadığını söyledi. 

“Gerçeğe ulaşıp, anlatabilmeyi çok isterdim"
Genel Kurulda konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Rabia Naz’ın ölümüyle ilgili, “Komisyon çalışmalarının ardından, bana Rabia Naz’a ne oldu derseniz gerçeğe ulaşıp, anlatabilmeyi çok isterdim. Defalarca alınan tanık ifadelerindeki değişimler, korunmayan delillerin niteliğindeki bozulmalar, araştırılan ve ama bir o kadar da araştırılmayan iddialar, dinlenen onca tanığa, karşı dinlenmeyenler, yapılan onca işe karşın yapılmayanlar, yorumlarla olay öylesine içinden çıkılmaz hal almıştı ki verebilecek kesin delillere dayalı bir yanıtım yok.  Ancak her biri, ülkemizdeki kurumların nasıl işlemez hale geldiğinin birer deliliydi.  Ancak, Rabia Naz olayı özelinde, ülkemizdeki işleyişi de gözden geçirmemiz gerekir.  Ambulans ve hastane kayıtlarının saklanmamasından tutun, Rabia Naz’ın kaybolan çorabına, röntgen çekilmemesine dek uzanan zincirde yolunda gitmeyen çok şey olduğu doğru” dedi. 

"Polislerin olayın tek sorumlusu olduğu kabul edilemez"

Olayın aydınlatılması noktasında çalışmaların eksik yapıldığını ve suçun polislere atılması gibi girişimlerin olduğunu ileri süren Milletvekili Süllü, “İçişleri Bakanlığınca yürütülen soruşturmada görevli polislerin, ihmalinin ve görev kusurlarının, ortaya konduğunu biliyoruz. Komisyon olarak, dinlediğimiz polislerden birkaçının kınama cezası ve görev yeri değişikliği ile karşılaştıklarını biliyoruz. Adli soruşturmalarda, suçun belli kişilere yüklenerek gerçek sorumluların, hesap vermemesi ile sonuçlandığı gibi, ‘küçük ilçe emniyeti polisi, eğitimsizlerdi. Görevlerini ihmal ettiler, delilleri gereği gibi saklamadılar’ gibi olayın tek sorumlusu olmaları da kabul edilemez.  Soruşturmada asıl görevli ve yetkili makam Savcılığın yapması gereken pek çok şeyi yapmadığını komisyon olarak ortaya koyduk.  Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun da soruşturmada görevli yargı mensuplarına ilişkin inceleme yaptığını biliyoruz. Defalarca sormamıza karşın, bu konuda hiçbir açıklamada bulunulmadı. Yargının ne denli siyasallaştığı bilindiğinden HSYK raporunun gizlendiğini de düşünmüyor değiliz.  HSYK soruşturması konusunda bilgi edinmeden raporun yazım aşamasına geçilmesinin çok büyük eksiklik olduğunu da sizlerle paylaşmak isterim” dedi. 

Komisyonun araştırmalarının olayda bir aklama aracı olarak kullanıldığını savunan Süllü,“Komisyon Raporu, olayın aydınlatılamamasında siyasi baskı ve nüfuz kullanıldığına dönük kamuoyunda yaygın iddiaları yok etmek üzere bir aklama aracı olarak kullanılamaz.  Raporda bu yönde bir ifade yer almaması gerektiği uyarısında bulunmuştuk. Raporda yer aldığı gibi, yer verilen ek görüş tamamen aklanma ve olayın düşme olduğunu ispata yönelik. Biz muhalefet şerhimizde hiç kimseye dönük bir suçlamada bulunmadık. Ancak, bunca adı geçmesine karşın Belediye Başkanının ifadesinin alınmamış olması, ilk kez komisyon olarak bizim dinlememiz ve dosyada tanık beyanları ile uyuşmayan noktalara dikkat çektik” diye konuştu. Jale Nur Süllü, “Kurumların geldiği durumda insanların umutları da yitip gidiyor. Sürekli, aklamaya, üstünü örtmeye çalışarak bir yere varılamayacağının artık görülmesi gerekir. Ülkemizde, 11 yaşındaki bir kız çocuğunun aydınlatılamayan ölümündeki adalet arayışı, adalete güvenin ne denli sarsıldığının göstergesi olarak, alınması gereken çok ders barındırıyor ama almayı düşünenlere tabi" dedi. 
 

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@