BBP Genel Başkanı Mustafa Destici KGK'da gündemi değerlendirdi

Küresel Gazeteciler Konseyi’nin (KGK) geleneksel hale getirdiği ‘Ankara Buluşmaları’nın bu haftaki konuğu BBP Genel Başkanı Mustafa Destici oldu. Destici, gündeme ilişkin açıklama ve değerlendirmelerde bulundu.

SİYASET 17.06.2022, 15:01 17.06.2022, 15:21
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici KGK'da gündemi değerlendirdi

Küresel Gazeteciler Konseyi’nin (KGK) geleneksel hale getirdiği ‘Ankara Buluşmaları’nın bu haftaki konuğu BBP Genel Başkanı Mustafa Destici oldu. Destici, gündeme ilişkin açıklamalar yaptı 

KGK Ankara üyelerine özel düzenlenen KGK Ankara Buluşmaları, gündeme katkı sunacak konu ve konuklar ile sürüyor. 

KGK, bu kapsamda Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici’yi Ankara'daki KGK Genel Merkezi'nde konuk etti. KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, KGK yöneticileri ve KGK Ankara üyelerinin kahvaltıda buluştuğu Destici, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. 

İşte Destici’nin açıklamalarından öne çıkanlar: 

‘EKONOMİK ZORLUĞU TÜM VATANDAŞLAR AYNI DERECEDE HİSSETMİYOR’ 

Türk halkı ekonomik zorluk çekiyor. Tüm vatandaşlarımız bunu aynı derecede hissetmiyor. Türkiye’yi 5 dilim halinde değerlendirirsek en tepedeki yüzde 20 çok iyi durumda. Bu dönemde onlar bu krizi fırsata çevirdi. İkinci 20'liğin durumu iyi. Üçüncü dilim zorlanıyor. Dördüncü dilim ciddi zorlanıyor. Beşinci dilimde olan 15 milyon nüfus ise çok zorlanıyor. Asgari ücretliler, işsizler, düşük gelirliler, küçük esnaf, küçük çiftçiler zorlanıyor.

‘TEMMUZDA ENFLASYON ORANINDA BİR İYİLEŞTİRME YAPILACAK’ 

Hububatta verilen fiyat çiftçilerimizin yüzünü güldürdü. Bu sene hasadın da iyi olması bekleniyor. Ücretli öğretmenler, fahri Kuran kursu öğreticileri 2 bin 500 TL gibi bir ücretle çalışıyorlar. Temmuz ayında enflasyon oranında bir iyileştirme yapılacak.
Geçtiğimiz yıldan beri 'Asgari Ücret Tespit Komisyonu 6 ayda bir toplansın' talebimiz var. Millet İttifakı'nın beklentilerinin bile üzerinden enflasyon üzerinden zam açıklanmıştı. 6 aylık enflasyonda da bu durum yapılabilir.

‘AYLIK 50 BİN TL YAKIT MASRAFIM VAR’

Araçlarımız kendimize ait, partimize ait değil. Çift araç kullanıyorum ve aylık 50 bin TL yakıt masrafım var. Biz 150 bin liralık süitte kalmıyoruz, 150 liralık polis evinde kalıyoruz. Özel uçak tutup Avrupa’ya maça gitmiyoruz.

‘TÜİK’İN ÜZERİNDEKİ İTHAMLARI GERÇEKÇİ BULMUYORUM’

TÜİK’in üzerindeki ithamları çok gerçekçi bulmuyorum. Birkaç kişinin çalıştığı yeri binlerce kişinin çalıştığı TÜİK ile kıyaslamamak gerekiyor. Onlar da hakkı hukuku gözetir. Baskıyla o sepeti değiştireceklerini düşünmüyorum.

‘İNANDIRICI GÖRÜNMÜYOR’

Bülent Arınç genel olarak düşündüğünü rahat bir şekilde ifade edebilen, toplumun belli bir kesimi tarafından da aykırı düşüncelere sahip bir siyasetçimiz. ‘İnandığını söyler’ anlayışının kabul gördüğü birisi. AK Parti içindeyken konuşulanları ve AK Parti dışına çıkınca konuşulanları terazinin iki kefesine koyduğunuz zaman denk olması lazım. İnandırıcılığınızı yitirmemeniz lazım. Bir siyasi parti içindeyken her şeyi olumlu gösterirken, dışarı çıkınca her şeyi olumsuz göstermek inandırıcı görünmüyor. Orası Demokrasi Vakfı’nın değil de Birlik Vakfı’nın yeri olsaydı acaba konuşma aynı minvalde mi olacaktı? Konuşmanın içeriğine katılmıyorum. Kendi düşüncesidir, ifade etmiştir. Söz ağızdan çıktıktan sonra o laf topluma mal olmuş oluyor. Vatandaş bir konuşulanlara bakıyor bir yapılanlara bakıyor bir de geçmiş siyaset tarzına bakıyor, ona göre değerlendiriyor.

‘BÜLENT BEY GÖRÜNÜR OLMAK İSTİYOR’

Kemal Bey'le (Kılıçdaroğlu) Davutoğlu'nun, Kemal Bey'le sayın Arınç’ın birbirlerine karşı söylemiş oldukları var. Bugün bakıyorsunuz sanki o sözler hiç söylenmemiş gibi birbirlerini taltif ediyorlar. Bu masada oturanlar önümüzdeki seçimi kazanabilir miyiz çabasıyla böyle yapıyor. Halkımız bunu da değerlendiriyor. Hem Millet İttifakı'nı destekleyenler hem de Cumhur İttifakı'nı destekleyenler bu fotoğrafı çok samimi görmüyorlar.
Bülent Arınç’ı Millet İttifakı’nın adayı olarak görmüyorum. Bülent Bey de bunu bilecek tecrübeye sahip. Bu toplantılara katılmasının sebebi görünür olmak istiyor. Kendi fikirlerini paylaşmak istiyor. Deneyimli bir siyasetçinin ara ara bu tür programlara katılarak düşüncelerini ifade etmesi yadırgancak bir şey değil. Bunların bir zararı olmaz. Bunlar Türk siyasetinin zenginliği.

‘DEMOKRASİYE HİZMET ETMİYOR’

Adı Demokrasi Vakfı ama demokrasiye hizmet etmiyor. Bir belediye başkanının himayesinde canlanmış, bir güç haline dönüşmüş, bir ittifakın kazanması için bir rol verilmiş. Şu anda o belediye başkanının aday olmasını sağlamak amaçlanıyor. Davetlilerden de belli oluyor. Genel olarak Millet İttifakı ya da Cumhur İttifakı’nın küskünleri geliyor. İsmail Kahraman ya da Köksal Toptan davet edilmiyor. Çünkü Bülent Bey'in eleştireceğini biliyorlar.

‘YUNANİSTAN SAVAŞTA KENDİSİNİN DAHA FAZLA ZARAR GÖRECEĞİNİ BİLİYOR’

Yunanistan ile gündemde olan Adalar meselesi Osmanlı’nın son dönemlerinden başlayıp 70’li yıllara kadar süren ve o zamandan bu yana devam eden bir sorun. Yunanistan, Türkiye ile başlatacağı bir savaşta kendisinin daha fazla zarar göreceğini biliyor. Taleplerinin kabul olmayacağını onlar da biliyor. Yunanistan, 80 darbesi ve devam eden süreçlerde Sevilla haritası da olmak üzere Türkiye’nin duyarsızlığı nedeniyle uluslararası kamuoyunda baskın gelmiş. 

'TÜSİAD'IN YAPICI, YOL GÖSTERİCİ BİR ÇALIŞMA GETİRDİKLERİNİ GÖRMEDİM'

Türkiye, Suriye’den terör unsurları temizlenmeden çıkmamalıdır. TÜSİAD’ın bizlere bir tane çalışma gönderdiğini görmedim. Kriz dönemlerinde yapıcı, yol gösterici bir çalışma getirdiklerini görmedim. Eğer niyetleri üzüm yemekse bizleri, siyaseti, hatta cumhurbaşkanını ziyaret ederek bildirselerdi daha anlamlı olurdu. Ama sen bunu kullanmadan siyasete girecek bir adım atarsan böyle olur. Elbette ki eleştiriler olabilir, buna saygı duyarız. Bunları mecliste siyasetçilerle, daha sonra da kamuoyuyla paylaşmalıydı. 

‘ÖĞRENCİDEN SADECE ANA PARA ALINSIN’

Öğrenci kredilerinden hiç fark alınmamalı, sadece ana para alınmalı. Ödemeler işe başladıktan sonra maaşının onda biri şeklinde olmalı. Faiz oranı düşük, enflasyon oranı yüksek. Bu nedenle gençler mağdur oluyor. Karar gözden geçirilerek enflasyon farkı uygulamasının kaldırılması gerekiyor. Bu konuda kanun teklifi verebiliriz. Ev Hizmetleri Birimi kurulmasını istiyoruz. Evde kalmak isteyenlere hizmet verilmeli. Bunu bir cemaat, örgüt yapabiliyorsa devlet yapamaz mı?

Evde kalmak isteyen öğrencilere ev temini yapılır. Evler kiralanır ya da TOKİ üzerinden yeni evler yapılır. İsteyen öğrencilere odalar verilir.

‘SOSYAL MEDYA YASASI BENCE ELZEMDİR’

Dezenformasyon Yasası muhalefetin de şikayet ettiği bir alandı. Genel kurul aşamasında toplumu rahatsız eden unsurlar düzeltilir. Hepimiz sosyal medyadan şikayetçi değil miyiz? Sosyal medya kahramanları türedi. İnsanların özel hayatı kalmıyor. Bu yasa bence elzemdi. İtiraz edilen maddeler varsa bunlar konuşulur. Türkiye’de yeni bir demokrasi ve hukuk hamlesi yapılmalı. Ben düşüncelerimi paylaştım diye sen beni itibarsızlaştıramazsın.

‘BİZİM BU SORUNU ÇÖZMEMİZ GEREKİYOR’ 

Finlandiya ve İsveç’e 'Meclisinde terörist barındırma diyoruz' ama adamlar dönse de 'Bizde bir iki tane sizde elli altmış tane var' dese adamlara ne diyeceğiz? Bizim bu sorunu çözmemiz gerekiyor. Anayasa Mahkemesi, vatan borcudur, yerine getirsin. Hukuk dışı bir karar verin demiyorum. İspanya kapatmış. AİHM onamış. Venedik kriterleri de ortada. Anayasa Mahkemesi karar verirken şöyle düşünmemeli; şu kadar oy aldı, bu kapanırsa yenisi kurulur. Bu Anayasa Mahkemesi'nin işi değil, siyasetin işi. 

‘ANKET FİRMALARIMIZIN ÖNEMLİ BİR KISMI SİYASALLAŞMIŞ’

Kamuoyunda yayınlanan anketlerin pek çoğunun bir amaca hizmet ettiğini biliyorum. Bir inandırıcılığı yok. Anket firmalarımızın önemli bir kısmı siyasallaşmış. Parayı verirseniz kendinizi o ankette görürsünüz. Vermezseniz göremezsiniz. Amaçları siyaseti dizayn etmek. Anket mühendisliği yapılıyor. Bugün de bunlar yapılıyor. Televizyonlara çıkıp konuşan birisiyle ilgili bir anket yaptıralım dedik, soruları bize gönderecek, biz de kontrol edip geri göndereceğiz. Biz daha soruları göndermeden anket yayınlandı. 'Nasıl oldu' dedik. Orada da at izi it izine karıştı. Aldığı paraya göre sonuç açıklayan ya da bir siyasi dizayna hizmet eden firmalar var.

‘HDP’Yİ DIŞLAYAMIYORLAR’

Bizim yaptırdığımız saha araştırmalarına göre Cumhur İttifakı 2018’de aldığı oyda görünmüyor. Ama bunun karşısında Millet İttifakı, HDP ile bu bandı yakalayabilmiş değil. Zaten HDP’siz düşündüğünüzde 40’ların altında. Onun için HDP’yi dışlayamıyorlar ya da HDP’ye açıktan karşı çıkmıyorlar. Zaten o masada 6 partiden 4’ü HDP ile işbirliğinde bir beis görmüyor. 2 partinin de yönetimi bu fikre karşı değil, tabanı istemediği için sessiz kalıyor. Ekonomide meydana gelecek toparlanma ile Cumhur İttifakı'nın eski oyunu yakalayacağını inanıyorum. Ekonomik toparlanma olacak. 

‘MİLLET İTTİFAKI’NIN DOĞAL ADAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU’

Millet İttifakı’nın doğal adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bulabilecekleri en iyi adayın da o olduğunu düşünüyorum. Siyaseten de doğru buluyorum. Kendi masalarından itiraz var Kemal Bey'e. Kemal Bey'in adaylığı ciddileştikçe daha önce ismi gecen 4 aday arasında anketlerde ikinci sıraya getirildi. Kısa bir süre sonra birinci olacağını düşünüyorum. Etnik ve mezhebi kimliği üzerinde yapılan konuşmaları çok çirkin buluyorum. Bu devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü savunan tüm vatandaşlar her makama aday olabilir, her makamı da icra edebilir. Geçmişte de bu sorgulamalar yapılmadı. Bugün kendi partileri içinde bu sorgulamanın yapılması çok acı bir durum."

Yorumlar (0)

Gelişmelerden Haberdar Olun

@